Yabancı Mahkemelerde alınan boşanma kararının,Türkiye'de tanıma ve tenfiz davası sonucu onanması sonucu hakların kullanılabilir hale gelmesi.

vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff646d000000008201000001000100

Boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş olup, bu kararın tanınmasına veya tenfızine karar verilmedikçe, boşanmaya bağlı dava haklarının kullanılması olanağı bulunmadığından, zamanaşımı süresinin, tenfiz veya tanımaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren başlaması gerekir.

YARGITAY

2. Hukuk Dairesi        

2019/757 E.  ,  2019/2198 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACILAR : 1-... 2-...
DAVA TÜRÜ : Yoksulluk-İştirak-Yardım Nafakası-Maddi ve Manevi Tazminat
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından; yoksulluk nafakası, iştirak nafakaları ve tazminat taleplerinin reddi yönünden, davacı ... tarafından ise; lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı ...'nın temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile iştirak ve yoksulluk nafakası (TMK m. 182-2, 328) isteğine ilişkindir.
a)Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesi evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava haklarının, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını hükme bağlamıştır. Söz konusu süre hak düşürücü süre değil zamanaşımı süresidir.
Dosya kapsamından, davacı ... ile davalı ...'in 28/04/2012 tarihinde kesinleşen karar ile yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları, ... 5. Aile Mahkemesinin 17/12/2013 tarih 2013/513-2013/1576 sayılı kararı ile de tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş olup, bu kararın tanınmasına veya tenfızine karar verilmedikçe, boşanmaya bağlı dava haklarının kullanılması olanağı bulunmadığına göre, zamanaşımı süresinin, hakkın kullanılabilir duruma geldiği tarihten, başka bir ifade ile tenfiz veya tanımaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren başlaması gerekir. Somut olayda yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin karar 09.06.2014 tarihinde kesinleşmiş, temyize konu dava ise, 13.03.2015 tarihinde açılmıştır. Buna göre dava süresindedir. Yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar. Davacı ...'ın tazminat talepleri nisbi harca tabidir. O halde, Harçlar Kanunu'nun 30-32. maddeleri uyarınca, davanın niteliği gereği davacıya tazminat taleplerine yönelik nispi harcı tamamlaması için süre verildikten sonra harcını tamamladığı takdirde, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan ve zaman aşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşme tarihinden başlatılarak, davanın bu sebeple reddi doğru bulunmamıştır.
b) Dosya kapsamından, ... 5. Aile Mahkemesinin 17/12/2013 tarih, 2013/513 esas - 2013/1576 karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verildiği, yabancı mahkeme kararında müşterek çocukların velayeti anneye verilmekle birlikte velayet yönünden tanıma ve tenfiz kararı alınmadığı anlaşılmaktadır. Davacının iştirak nafakasına yönelik talebi tedbir nafakasını da içermektedir. Bu sebeple tarafların ortak çocukları 25.03.1998 doğumlu Yusuf Furkan ve 05.03.2009 doğumlu Melih Kerem hakkında ... 'ın ergin olduğu da gözetilerek bu konuda olumlu, olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
c) Taraflar yabancı mahkeme kararı ile TMK'nun 166. maddesi (evlilik birliğinin sarsılması) gereğince boşanmışlar, kararda davacı kadına kusur yüklenmemiştir. Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Davacı kadının ekonomik ve sosyal durumunun tespitinde, çalışmadığı, Almanya'da işsizlik maaşı aldığı belirtilmiştir. Davacının kusursuz olduğunun da anlaşılmasına göre; usulünce yeniden ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; halen iş güvencesi olan bir işte çalışıp çalışmadığı, kendisini yoksulluktan kurtaracak sürekli ve düzenli gelir elde edip etmediği, işinden ayrılmış ise kendi isteğiyle mi yoksa zorunlu sebeplerden dolayı mı ayrıldığı, işsizlik maaşının süresi araştırılarak sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası yönünden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a., b., c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA,aşağıda yazılı harcın ...'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ... 'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2019



Şimdi Ara
Hemen Sor