vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff8d9400000000e901000001000200Trafik kazası sebebi ile oluşan kalıcı yara izi sebebi ile maddi manevi tazminat istemi, ileride yapılacak estetik tedavi ücretlerinin de tanziminin istenmesi üzerine Yargıtay kararı. T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2015/12955 K. 2018/7179 T. 16.7.2018 CİSMANİ ZARAR SEBEBİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ Trafik Kazası Sebebiyle Çocuğun Bacağında Oluşan Yara İzlerinin Derin Olduğu ve Ancak 18 Yaşından Sonra Yapılabilecek Estetik Tedavi ile Giderilebileceğinin Belirtildiği - Kalıcı İz Vasfı Taşıyabileceği Gözetilerek Estetik Tedavi Yoluyla Giderilmesinin Mümkün Olup Olmadığı Konularında Bilirkişi Raporu Alınarak Sonuca Gidilmesi Gerektiği ESTETİK TEDAVİ Davacının İleride Yapılacak Olan Estetik Tedavi Giderlerinin de Tazminini İstediği - Tedavi Kavramının Geniş Bir Alanı Kapsadığı ve Davacı Talebi Yönünden Yapılan Araştırmanın Yetersiz Olduğunun Anlaşıldığı/Davacının Vücudunda Oluşan İzlerin Kalıcı İz Olup Olmadığı ile Tedavi İçin Gerekli Giderin Miktarı Konusunda Rapor Alınarak Karar Verilmesi Gerektiği DAVACININ VÜCUDUNDA KALICI YARA İZİ OLUŞMASI Trafik Kazası Sonucu Oluşan Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Manevi Tazminat İstemi - TBK'nun 54. Maddesindeki Tedavi Kavramının Estetik Tedaviyi de Kapsadığının Belirtildiği/Zararın Gerektiğinde Cerrahi Müdahaleyi de İçeren Estetik Tedavi Yoluyla Giderilmesinin Mümkün Olup Olmadığı Konusunda Rapor Alınması Gerektiği TEDAVİ GİDERLERİ Yara İzlerinin Kazadan 7 Yıl Sonra Yapılan Muayenede Dahi Mevcudiyetini Koruduğu ve Kalıcı İz Vasfı Taşıyabileceği Gözetilerek Estetik Tedavi Yoluyla Giderilmesinin Mümkün Olup Olmadığı Hususunda Uzman Bilirkişi Heyetinden Rapor Alınması Gerektiği - Gerekli Giderin Miktarı Konusunda da Rapor Alınarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerekirken Eksik İncelemeyle Hüküm Tesisinin Bozmayı Gerektirdiği 818/m.46/1 6098/m.54 DAVA ÖZETİ : Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir Kazada yaralanan çocuğun bacağında oluşan yara izlerinin derin olduğu ve ancak estetik tedavi ile giderilebileceği, çocuğun yaşının küçük olması sebebiyle de bu tedavinin 18 yaşından sonra yapılabileceği belirtilerek ileride yapılacak olan estetik tedavi giderlerinin de tazmininin istendiği ve TBK'nun 54. maddesindeki tedavi kavramının, estetik tedavi de dahil olmak üzere geniş bir alanı kapsadığı dikkate alındığında, davacı talebi yönünden yapılan araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmakla; Yara izlerinin kazadan 7 yıl sonra yapılan muayenesinde dahi mevcudiyetini koruduğu ve kalıcı iz vasfı taşıyabileceği hususu gözetilerek; davacının vücudunda oluşan izlerin kalıcı iz olup olmadığı ve gerektiğinde cerrahi müdahaleyi de içeren estetik tedavi yoluyla giderilmesinin mümkün olup olmadığı konularında, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasından sonra, tedavi için gerekli giderin miktarı konusunda da rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. DAVA : Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR : Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, kaldırımda bulunan davacı küçük çocuğa çarpmasıyla oluşan kazada çocuğun yaralandığını, bacağının derisinde derin deformasyon oluşan çocuğun tedavisinin ancak 18 yaşından sonra yapılabileceğini, davacıda oluşan bu yara izleri için ileride yapılacak tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğunu, çocuğun bacağının tam olarak iyileşip iyileşmeyeceğinin belli olmadığını, meslek seçimi dahil tüm hayatını etkileyen bu durumdan kaynaklanan maddi ve manevi zararlardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalı, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı için mahkeme kararıyla belirlenen tazminatı ödediğini ve başkaca tazminat ödeme yükümlülüğü olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limitiyle sınırlı biçimde maddi zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı çocuğun iyileşmiş olduğu, maluliyet durumunun bulunmadığı, bir aylık tıbbî şifa süresinde de 5 yaşında olmasından dolayı kazanç kaybı talep koşullarının oluşmadığı, ileride yapılacak estetik teda*viye dair gider talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin reddine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 2.000,00 TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline, davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın ve fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, H.'nin kazada bacak bölgesinden yaralandığını, çocuğun bacağında oluşan yara izlerinin derin olduğunu ve ancak estetik tedavi ile giderilebileceğini, çocuğun yaşının küçük olması sebebiyle de bu tedavinin 18 yaşından sonra yapılabileceğini belirterek ileride yapılacak olan estetik tedavi giderlerinin de tazminini istemiştir. Mahkeme tarafından, davacı çocuğun kazadaki yaralanmasından kaynaklanan sürekli maluliyeti bulunup bulunmadığı ve iyileşme süresi yönünden yargılama yürütülmüş; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'ndan alınan 31.10.2012 tarihli raporda da sadece anılan bu yönlerden değerlendirme yapılmıştır. Davacı çocuğun bacağındaki yara izlerinin kalıcı iz teşkil edip etmediği, estetik- cerrahi tedavi gerektirip gerektirmeyeceği ve gerektiriyorsa bu tedavinin bedeli konusunda herhangi bir araştırma yapılıp rapor alınmadan, "ileride yapılacak estetik tedaviye dair gider talebinin yerinde görülmediği" gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Davacı için kazadan yaklaşık 7 yıl sonra düzenlenen, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 27.08.2012 tarihli raporunda; sağ diz ön yüz medial kısımda 5X10 cm'lik yabancı cisim giriş yerinde skar dokusu ve bitişik bölgede 1X2 cm'lik skar dokusu izlendiği, bu izlerin hipertrofik (kasların büyümesi ile büyüyen) nitelikte olduğu tespitlerinin yapıldığı; mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 31.10.2012 tarihli raporunda da bu yara izleri muayene bulgusu olarak kaydedildiği halde, bu izlerin kalıcı iz mahiyetinde olup olmadığı ve estetik ya da cerrahi tedavi yoluyla giderilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Cismani (bedensel) zarar halinde talep edilebilecek zararın kapsamını belirleyen 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 46/1. maddesinde "bütün masraflar" ibaresi ile; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54. maddesinde "bedensel zararlar özellikle şunlardır" denildikten sonra sayılanlar arasında "tedavi giderleri" ibaresi ile, haksız fiil sebebiyle ortaya çıkan tedavi masraflarının talep edilebileceğinin açıkça kabul edildiği; tedavi kavramının, estetik tedavi de dahil olmak üzere geniş bir alanı kapsadığı dikkate alındığında, davacı yanın bu talebi yönünden yapılan araştırma yetersizdir. Bu durumda mahkemece; davacı H.'nin kaza sebebiyle bacağında oluşan yara izlerinin, kazadan 7 yıl sonra yapılan muayenesinde dahi mevcudiyetini koruduğu ve bu izlerin kalıcı iz vasfı taşıyabileceği hususu gözetilerek; davacının vücudunda oluşan izlerin kalıcı iz olup olmadığı ve gerektiğinde cerrahi müdahaleyi de içeren estetik tedavi yoluyla giderilmesinin mümkün olup olmadığı konularında, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasından sonra, bu tedavi için gerekli giderin miktarı konusunda da rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 2-) Bozma ilamının kapsam ve şekli, davacı H.'nin yaralanması yönünden yeniden alınacak rapora göre manevi tazminat değerlendirmesi yapılması gerektiği gözetildiğinde; davacılar vekilinin manevi tazminata ve fer'ilerine dair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin manevi tazminat ve fer'ilerine dair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davacılara iadesine 16.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. kazanci.com.tr
T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2015/12955 K. 2018/7179 T. 16.7.2018
Trafik Kazası Sebebiyle Çocuğun Bacağında Oluşan Yara İzlerinin Derin Olduğu ve Ancak 18 Yaşından Sonra Yapılabilecek Estetik Tedavi ile Giderilebileceğinin Belirtildiği - Kalıcı İz Vasfı Taşıyabileceği Gözetilerek Estetik Tedavi Yoluyla Giderilmesinin Mümkün Olup Olmadığı Konularında Bilirkişi Raporu Alınarak Sonuca Gidilmesi Gerektiği
Davacının İleride Yapılacak Olan Estetik Tedavi Giderlerinin de Tazminini İstediği - Tedavi Kavramının Geniş Bir Alanı Kapsadığı ve Davacı Talebi Yönünden Yapılan Araştırmanın Yetersiz Olduğunun Anlaşıldığı/Davacının Vücudunda Oluşan İzlerin Kalıcı İz Olup Olmadığı ile Tedavi İçin Gerekli Giderin Miktarı Konusunda Rapor Alınarak Karar Verilmesi Gerektiği
Trafik Kazası Sonucu Oluşan Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Manevi Tazminat İstemi - TBK'nun 54. Maddesindeki Tedavi Kavramının Estetik Tedaviyi de Kapsadığının Belirtildiği/Zararın Gerektiğinde Cerrahi Müdahaleyi de İçeren Estetik Tedavi Yoluyla Giderilmesinin Mümkün Olup Olmadığı Konusunda Rapor Alınması Gerektiği
Yara İzlerinin Kazadan 7 Yıl Sonra Yapılan Muayenede Dahi Mevcudiyetini Koruduğu ve Kalıcı İz Vasfı Taşıyabileceği Gözetilerek Estetik Tedavi Yoluyla Giderilmesinin Mümkün Olup Olmadığı Hususunda Uzman Bilirkişi Heyetinden Rapor Alınması Gerektiği - Gerekli Giderin Miktarı Konusunda da Rapor Alınarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerekirken Eksik İncelemeyle Hüküm Tesisinin Bozmayı Gerektirdiği
818/m.46/1
6098/m.54
DAVA ÖZETİ : Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Kazada yaralanan çocuğun bacağında oluşan yara izlerinin derin olduğu ve ancak estetik tedavi ile giderilebileceği, çocuğun yaşının küçük olması sebebiyle de bu tedavinin 18 yaşından sonra yapılabileceği belirtilerek ileride yapılacak olan estetik tedavi giderlerinin de tazmininin istendiği ve TBK'nun 54. maddesindeki tedavi kavramının, estetik tedavi de dahil olmak üzere geniş bir alanı kapsadığı dikkate alındığında, davacı talebi yönünden yapılan araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmakla;
Yara izlerinin kazadan 7 yıl sonra yapılan muayenesinde dahi mevcudiyetini koruduğu ve kalıcı iz vasfı taşıyabileceği hususu gözetilerek; davacının vücudunda oluşan izlerin kalıcı iz olup olmadığı ve gerektiğinde cerrahi müdahaleyi de içeren estetik tedavi yoluyla giderilmesinin mümkün olup olmadığı konularında, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasından sonra, tedavi için gerekli giderin miktarı konusunda da rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, kaldırımda bulunan davacı küçük çocuğa çarpmasıyla oluşan kazada çocuğun yaralandığını, bacağının derisinde derin deformasyon oluşan çocuğun tedavisinin ancak 18 yaşından sonra yapılabileceğini, davacıda oluşan bu yara izleri için ileride yapılacak tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğunu, çocuğun bacağının tam olarak iyileşip iyileşmeyeceğinin belli olmadığını, meslek seçimi dahil tüm hayatını etkileyen bu durumdan kaynaklanan maddi ve manevi zararlardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı için mahkeme kararıyla belirlenen tazminatı ödediğini ve başkaca tazminat ödeme yükümlülüğü olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limitiyle sınırlı biçimde maddi zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı çocuğun iyileşmiş olduğu, maluliyet durumunun bulunmadığı, bir aylık tıbbî şifa süresinde de 5 yaşında olmasından dolayı kazanç kaybı talep koşullarının oluşmadığı, ileride yapılacak estetik teda*viye dair gider talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin reddine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 2.000,00 TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline, davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın ve fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, H.'nin kazada bacak bölgesinden yaralandığını, çocuğun bacağında oluşan yara izlerinin derin olduğunu ve ancak estetik tedavi ile giderilebileceğini, çocuğun yaşının küçük olması sebebiyle de bu tedavinin 18 yaşından sonra yapılabileceğini belirterek ileride yapılacak olan estetik tedavi giderlerinin de tazminini istemiştir. Mahkeme tarafından, davacı çocuğun kazadaki yaralanmasından kaynaklanan sürekli maluliyeti bulunup bulunmadığı ve iyileşme süresi yönünden yargılama yürütülmüş; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'ndan alınan 31.10.2012 tarihli raporda da sadece anılan bu yönlerden değerlendirme yapılmıştır. Davacı çocuğun bacağındaki yara izlerinin kalıcı iz teşkil edip etmediği, estetik- cerrahi tedavi gerektirip gerektirmeyeceği ve gerektiriyorsa bu tedavinin bedeli konusunda herhangi bir araştırma yapılıp rapor alınmadan, "ileride yapılacak estetik tedaviye dair gider talebinin yerinde görülmediği" gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı için kazadan yaklaşık 7 yıl sonra düzenlenen, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 27.08.2012 tarihli raporunda; sağ diz ön yüz medial kısımda 5X10 cm'lik yabancı cisim giriş yerinde skar dokusu ve bitişik bölgede 1X2 cm'lik skar dokusu izlendiği, bu izlerin hipertrofik (kasların büyümesi ile büyüyen) nitelikte olduğu tespitlerinin yapıldığı; mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 31.10.2012 tarihli raporunda da bu yara izleri muayene bulgusu olarak kaydedildiği halde, bu izlerin kalıcı iz mahiyetinde olup olmadığı ve estetik ya da cerrahi tedavi yoluyla giderilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.
Cismani (bedensel) zarar halinde talep edilebilecek zararın kapsamını belirleyen 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 46/1. maddesinde "bütün masraflar" ibaresi ile; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54. maddesinde "bedensel zararlar özellikle şunlardır" denildikten sonra sayılanlar arasında "tedavi giderleri" ibaresi ile, haksız fiil sebebiyle ortaya çıkan tedavi masraflarının talep edilebileceğinin açıkça kabul edildiği; tedavi kavramının, estetik tedavi de dahil olmak üzere geniş bir alanı kapsadığı dikkate alındığında, davacı yanın bu talebi yönünden yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; davacı H.'nin kaza sebebiyle bacağında oluşan yara izlerinin, kazadan 7 yıl sonra yapılan muayenesinde dahi mevcudiyetini koruduğu ve bu izlerin kalıcı iz vasfı taşıyabileceği hususu gözetilerek; davacının vücudunda oluşan izlerin kalıcı iz olup olmadığı ve gerektiğinde cerrahi müdahaleyi de içeren estetik tedavi yoluyla giderilmesinin mümkün olup olmadığı konularında, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasından sonra, bu tedavi için gerekli giderin miktarı konusunda da rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-) Bozma ilamının kapsam ve şekli, davacı H.'nin yaralanması yönünden yeniden alınacak rapora göre manevi tazminat değerlendirmesi yapılması gerektiği gözetildiğinde; davacılar vekilinin manevi tazminata ve fer'ilerine dair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin manevi tazminat ve fer'ilerine dair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davacılara iadesine 16.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
kazanci.com.tr