vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdfff580020000005705000001000100Somut uyuşmazlıkta, davacının girdiği davalarda işveren lehine tahakkuk edecek vekalet ücretinden pay alacağına dair açık bir sözleşme hükmü bulunmamakta, davacı da, davalı ile aralarında bu hususta yazılı değil sözlü anlaşma yapıldığını ve aralarındaki sözlü anlaşma gereği kazanılan ücreti vekaletin tamamının kendisine ait olduğunu ileri sürmektedir. T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/35759 E., 2019/3238 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davalı işyerinde iş akdi ile en son aylık net 4500 TL ücret ve buna ek olarak kanuni vekalet ücretleri karşılığında avukat olarak çalıştığını, davalı şirkette kullanılan iş sözleşmeleri matbu olduğundan sözleşmenin diğer çalışanların sözleşmeleriyle içerik olarak birbirine eşit olduğunu ancak müvekkilinin yazılı iş sözleşmesinin yanı sıra kanuni vekalet ücretlerinin kendisine verileceği hususunda davalı şirket ile şifahi anlaşma yaptığını, müvekkilinin aylık ücret ödemelerinin düzenli yapıldığını, kanuni vekalet ücretlerinin ise ilk etapta elden verildiğini, daha sonra banka üzerinden yatırılmaya başlandığını ancak en son ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyası üzerinden lehe hükmedilen ve söz konusu vekalet ücretinin tahsiline yönelik ... İcra müdürlüğünün ... Esas numaralı dosyası üzerinden başlatılan ve tahsil edilen 18.877,10 TL kanuni vekalet ücretinin, müvekkili ile davalı işveren arasındaki şifahi anlaşma gereği müvekkiline ait olmasına rağmen bu ücretin öncekilere oranla yüksek oluşu nedeniyle davalı işveren tarafından müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek, vekalet ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının müvekkil şirkette 19/03/2012 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi gereğince sigortalı avukat olarak çalıştığını, davacı ile müvekkil şirket arasında yapılan iş sözleşmesinde vekalet ücretlerinin davacıya ödeneceğine dair hiçbir hüküm bulunmadığını, davacı ile şirket arasında yapılmış bu yönde yazılı ya da sözlü anlaşma olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, celp edilen banka kayıtlarının incelenmesinde davacıya, davalı tarafça değişik tarihlerde vekalet ücreti adı altında ödemeler yapıldığı ve davacıya ödenmesi gereken vekalet ücretinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: İş sözleşmesiyle ve maktu ücret karşılığı davalı işyerinde avukat olarak çalıştığı anlaşılan davacının takip ettiği dosyalarda müvekkili davalı işveren lehine hükmedilen ücreti vekaletlerin tamamen veya kısmen vekile ait olduğunun kabulü ancak bu hususun yazılı delille ispatı halinde mümkündür. Somut uyuşmazlıkta, davacının girdiği davalarda işveren lehine tahakkuk edecek vekalet ücretinden pay alacağına dair açık bir sözleşme hükmü bulunmamakta, davacı da, davalı ile aralarında bu hususta yazılı değil sözlü anlaşma yapıldığını ve aralarındaki sözlü anlaşma gereği kazanılan ücreti vekaletin tamamının kendisine ait olduğunu ileri sürmektedir. Ne var ki, davacının bu iddiasına delil olarak gösterdiği, vekalet ücreti açıklamasıyla davacının banka hesabına yapılan bir kısım ödemelerin hiçbirisinin tam bir ücreti vekalet karşılığı olduğu izlenimi vermediği aksine 200 TL ila 440 TL arası gibi sembolik ödemeler olduğu görülmektedir. Bu durum karşısında iddianın bu delille ispatlandığından söz edilemeyeceğinden, davanın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır. F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Somut uyuşmazlıkta, davacının girdiği davalarda işveren lehine tahakkuk edecek vekalet ücretinden pay alacağına dair açık bir sözleşme hükmü bulunmamakta, davacı da, davalı ile aralarında bu hususta yazılı değil sözlü anlaşma yapıldığını ve aralarındaki sözlü anlaşma gereği kazanılan ücreti vekaletin tamamının kendisine ait olduğunu ileri sürmektedir.
T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
2015/35759 E., 2019/3238 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işyerinde iş akdi ile en son aylık net 4500 TL ücret ve buna ek olarak kanuni vekalet ücretleri karşılığında avukat olarak çalıştığını, davalı şirkette kullanılan iş sözleşmeleri matbu olduğundan sözleşmenin diğer çalışanların sözleşmeleriyle içerik olarak birbirine eşit olduğunu ancak müvekkilinin yazılı iş sözleşmesinin yanı sıra kanuni vekalet ücretlerinin kendisine verileceği hususunda davalı şirket ile şifahi anlaşma yaptığını, müvekkilinin aylık ücret ödemelerinin düzenli yapıldığını, kanuni vekalet ücretlerinin ise ilk etapta elden verildiğini, daha sonra banka üzerinden yatırılmaya başlandığını ancak en son ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyası üzerinden lehe hükmedilen ve söz konusu vekalet ücretinin tahsiline yönelik ... İcra müdürlüğünün ... Esas numaralı dosyası üzerinden başlatılan ve tahsil edilen 18.877,10 TL kanuni vekalet ücretinin, müvekkili ile davalı işveren arasındaki şifahi anlaşma gereği müvekkiline ait olmasına rağmen bu ücretin öncekilere oranla yüksek oluşu nedeniyle davalı işveren tarafından müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek, vekalet ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkil şirkette 19/03/2012 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi gereğince sigortalı avukat olarak çalıştığını, davacı ile müvekkil şirket arasında yapılan iş sözleşmesinde vekalet ücretlerinin davacıya ödeneceğine dair hiçbir hüküm bulunmadığını, davacı ile şirket arasında yapılmış bu yönde yazılı ya da sözlü anlaşma olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, celp edilen banka kayıtlarının incelenmesinde davacıya, davalı tarafça değişik tarihlerde vekalet ücreti adı altında ödemeler yapıldığı ve davacıya ödenmesi gereken vekalet ücretinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İş sözleşmesiyle ve maktu ücret karşılığı davalı işyerinde avukat olarak çalıştığı anlaşılan davacının takip ettiği dosyalarda müvekkili davalı işveren lehine hükmedilen ücreti vekaletlerin tamamen veya kısmen vekile ait olduğunun kabulü ancak bu hususun yazılı delille ispatı halinde mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, davacının girdiği davalarda işveren lehine tahakkuk edecek vekalet ücretinden pay alacağına dair açık bir sözleşme hükmü bulunmamakta, davacı da, davalı ile aralarında bu hususta yazılı değil sözlü anlaşma yapıldığını ve aralarındaki sözlü anlaşma gereği kazanılan ücreti vekaletin tamamının kendisine ait olduğunu ileri sürmektedir. Ne var ki, davacının bu iddiasına delil olarak gösterdiği, vekalet ücreti açıklamasıyla davacının banka hesabına yapılan bir kısım ödemelerin hiçbirisinin tam bir ücreti vekalet karşılığı olduğu izlenimi vermediği aksine 200 TL ila 440 TL arası gibi sembolik ödemeler olduğu görülmektedir. Bu durum karşısında iddianın bu delille ispatlandığından söz edilemeyeceğinden, davanın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.