vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdffbf8002000000db04000001000200T.C. ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 2. İDARİ DAVA DAİRESİ E. 2022/238 K. 2022/120 T. 20.1.2022 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜKSEK DEĞERLENDİRME KURULU KARARININ İPTALİ ( 3201 SK Md. 55/19'da İlgili Personelin Re'sen Emekliye Sevk Edilebilmesi İçin Bulunulan Rütbeye Terfi Edilen Tarihten İtibaren Bekleme Süresi de Dahil Beş Yıl İçinde Bir Üst Rütbeye Terfi Edememe Koşulu Getirildiği - Re'sen Emekliye Sevk Edilen Personelin En Az Zorunlu Bekleme Sürelerini Doldurdukları Tarih İtibariyle Terfi Değerlendirmesine Alınıp Alınmadığı Terfi Ettirilmediği Yıllara İlişkin Davasının Bulunup Bulunmadığı ve Davaların Sonucunun Gözetilmesi Gerektiği ) RE'SEN EMEKLİYE SEVK İŞLEMİ ( Davacının 2014 Yılı İtibariyle 4. Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne Terfi Ettirilmemesine İlişkin İşlemin İptaline Karar Verildiğinden Dava Konusu Resen Emekliye Sevk İşleminin Dayanağı Olan 3201 Sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. Maddesinin 19. Fıkrasındaki Koşulun Oluşmadığı - Davanın Reddi Yönündeki İdare Mahkemesi Kararında Hukuki İsabet Bulunmadığı ) TERFİ ETTİRİLMEME ( Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu Tarafından Alınan Kararla Davacının Bir Üst Rütbeye Terfi Ettirilmemesine Karar Verilmesi Üzerine Bu İşlemin İptali İstemiyle Açılan Davada Davacının 2014 Yılı İtibariyle 4.Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne Terfi Ettirilmemesine İlişkin İşlemin İptaline Karar Verildiği ve Bu Karar Uyarınca Davacının 2014 Yılından Geçerli Olacak Şekilde 4. Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne Terfi Ettirilmesine Karar Verildiği - Resen Emekliye Sevk İşleminin Dayanağının Ortadan Kalktığı/Kararın Bozulması Gerektiği ) 3201/m.55/19 ÖZET : Dava, Ankara Emniyet Müdürlüğünde Emniyet Amiri olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi, özlük haklarının iadesi istemine ilişkindir. Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir. Davacının 2014 yılı itibariyle 4.sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptaline karar verildiğinden, dava konusu resen emekliye sevk işleminin dayanağı olan 3201 SK'nun 55. maddesinin 19. fıkrasındaki, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi tarihinden itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe' koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır. İSTEMİN ÖZETİ : Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce verilen 20/10/2016 gün ve E:2015/2129, K:2016/2900 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesince; Dairemizin 15.06.2017 tarih ve E:2017/236 K:2017/4973 sayılı kararının, Danıştay 12. Dairesi'nin 26.04.2021 tarih ve E:2021/1268, K:2021/2403 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca dava dosyası yeniden incelenerek, gereği görüşüldü: KARAR : Dava, Ankara Emniyet Müdürlüğünde Emniyet Amiri olarak görev yapan davacı tarafından, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin 13/08/2015 tarih ve 2015/3 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Ankara 18. İdare Mahkemesinin 20/10/2016 tarih ve E:2015/2129, K:2016/2900 sayılı kararıyla; 6638 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun terfi ve atamalara ilişkin maddelerinde değişikliklere gidildiği, emniyet teşkilatında her amir rütbesinde bulunması gereken azami kadro sayısının belirlendiği, söz konusu değişikliklerin bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla geçici 27. madde ile altı ay içerisinde idareye re'sen emeklilik işlemlerini gerçekleştirme yükümlülüğünün verildiği, bunun neticesinde idarenin emniyet müdürlerini kendi aralarında değerlendirerek davacının da aralarında bulunduğu bir kısım personeli resen emekliye sevk ettiği, Geçici 27. maddede emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olan personeli re'sen emekliye sevk etme hususunda davalı idareye geniş bir takdir yetkisi tanındığı, ilgili personelin belirlenmesi noktasında Kanunda emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilme şartların haiz olmanın haricinde başarısızlık, yetersizlik vb. gibi herhangi bir şarta da yer verilmediği, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini teminen, halihazırda yürürlükte bulunan Kanunun amir hükmünün verdiği yetkiye istinaden, idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında, kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak işlem tesis edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir. Dava dosyasının incelenmesinden; Emniyet Amiri rütbesine terfi tarihi 30/06/2010 tarihi olan davacının, 4. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesine terfi durumunun 10/05/2014 tarih ve 2014/1 sayılı 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu'nda görüşüldüğü, 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla ise 4. sınıf Emniyet Müdürlüğü görev unvanına karşılık gelen kadroların Bakanlar Kurulu'nun 05/05/2014 tarih ve 2014/6303 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle liyakat incelemesine tabi tutulmaksızın hakkında terfi etmez kararı verildiği; bilahare dava konusu Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun 13.08.2015 tarih ve 2015/3 sayılı kararıyla resen emekliye sevk edildiği, 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararına esas alınan ve " kadroların iptaline ilişkin olan 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararının" yürütmesinin Danıştay 12. Dairesi'nce durdurulması sonrasında davacı tarafından davalı idareye verilen 24/08/2015 tarihli dilekçe ile Mayıs 2014 tarihi itibariyle bir üst rütbeye terfi ettirilmesi için gerekli kararın alınması talebiyle başvuruda bulunulduğu, başvurunun 03/09/2015 tarih ve 120212 sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine resen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 3201 sayılı Kanun'un 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen 55. maddesinin birinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbeleri sayılmış, ikinci fıkrasında polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş, üçüncü fıkrasında her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş, dördüncü fıkrasında bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş, beşinci fıkrasında kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş, onbirinci fıkrasında rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür. Anılan maddenin ondokuzuncu fıkrasında ise; "Bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler" hükmüne yer verilmiş, ve yirmibirinci fıkrasında ; ondokuzuncu fıkra hükümlerine göre emekliliğe sevk edilen emniyet amirlerine, emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, en yüksek devlet memuru aylığının %110'u oranında altmış yaşına kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır. 3201 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde, "Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur. Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle resen emeklilik sistemi getirilmektedir." değerlendirilmesine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde; Yasa'nın amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan emniyet amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Yasa ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, söz konusu beş yıl içinde kalan yıllardaki rütbe terfi işlemleri ile re'sen emeklilik arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta olup, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir. Ayrıca anılan düzenlemede "bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren" ibaresi ile personelin re'sen emekliye sevk edilmesinde bulunulan rütbede fiili olarak çalışmaya başlanılan tarihin değil, bulunulan rütbeye hukuki olarak terfi edilen tarihin esas alınacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, kıdeme esas alınan ve üst rütbeye terfiin hak edildiği tarihin geriye çekildiği durumlarda, polis amirlerinin re'sen emekliye sevk koşulları değerlendirilirken, bulundukları rütbelerde kıdemlerine esas alınan tarih dikkate alınacak ve zorunlu en az bekleme süreleri de bu tarihten itibaren hesaplanarak, takip eden yıllarda rütbe terfi değerlendirmesine alınmaları gerekecektir. Emniyet amiri rütbesinde görev yapan davacının, 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi durumu 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu toplantısında görüşülmüş, emniyet teşkilatındaki bazı kadroların iptaline ilişkin 05/05/2014 tarih ve 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararı dayanak alınarak davacı hakkında liyakat yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın 10/05/2014 tarih ve 2014/1 sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla "terfi etmez" kararı verilmiştir. 10/05/2014 tarih ve 2014/1 sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının dayanağı olan 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararının davacıyla aynı rütbede bulunan personele ilişkin kısmının iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, Danıştay Onikinci Dairesinin 17/12/2014 tarih ve E:2014/5831 sayılı kararlarıyla 4. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Emniyet amiri rütbesinde görev yapmakta iken resen emekli edilen davacı tarafından, anılan yargı kararı sonrası oluşan yeni hukuki durum çerçevesinde bir üst rütbeye terfi durumunun 2014 yılı itibarıyla yeniden değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvuru, yargı kararlarının yalnızca davayı açan kişiyi ilgilendireceği, davacı hakkında uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu işlemin iptali istemiyle açılan davada; davanın reddi yolunda verilen Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin 07/04/2016 tarih ve E:2015/2604, K:2016/1130 sayılı kararı, Danıştay 5. Dairesinin 11/02/2019 tarih ve E:2016/7858 K:2019/950 sayılı kararıyla bozulması üzerine Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin 06/11/2019 tarih ve E:2019/1983, K:2019/2382 sayılı kararı ile bozma kararına uyularak, "davacının 2014 yılında terfi ettirilmemesine gerekçe olarak 10/05/2014 tarih ve 28996 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 4. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının iptal edilmiş olması gösterilmiş ise de, söz konusu kadroların iptaline ilişkin anılan Bakanlar Kurulu kararının Danıştay Onikinci Dairesi'nce yürütmesinin durdurulduğu, Danıştay Onaltıncı Dairesi'nin 22/03/2016 tarih ve E:2015/11855, K:2016/1747 sayılı kararıyla da iptaline karar verildiği dikkate alındığında, davacının anılan gerekçeyle terfi ettirilmemesinin dayanağının ortadan kalktığı, anılan "iptal" kararının davacıyla aynı konumda bulunanlar için etki ve sonuç doğurup menfaatlerini ilgilendirdiği ve genele uygulanması gerektiği, ayrıca dava konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile 371 adet 2. sınıf emniyet müdürünün 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi sonucu 371 adet 2. sınıf emniyet müdürü kadrosu ve zincirleme olarak da daha alt rütbelerde boş kadro oluşacağı göz önünde bulundurulduğunda; bu kapsamda bir üst rütbeye terfi durumunun yeniden gözden geçirilmesini isteyen davacı hakkında, davalı idarece yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca liyakat yönünden terfiye layık olup olmadığı hususunun değerlendirilerek yeniden bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda yer verilen yargı kararlarının yalnızca davayı açan kişiyi ilgilendireceği ve davacı hakkında uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği ve davalı idare tarafından temyiz talebinde bulunulması üzerine Danıştay İkinci Dairesi'nin 03.11.2021 günlü E:2021/3064 K:2021/3922 sayılı kararı ile davalı idarenin temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına karar verilmiştir. Öte yandan; Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin yukarıda yer verilen 06/11/2019 tarih ve E:2019/1983, K:2019/2382 sayılı iptal kararı üzerine, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından yeniden yapılan değerlendirme sonucunda alınan 2020/1-3 sayılı kararla, davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin 26.02.2021 günlü, E:2020/1243, K:2021/228 sayılı kararı ile davacının 2014 yılı itibariyle 4.sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar uyarınca davacının 07.07.2021 günlü Bakan Olur'uyla 2014 yılından geçerli olacak şekilde 4. Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi etttirilmesine karar verildiği görülmüştür. Bu duruma göre, davacının 2014 yılı itibariyle 4.sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptaline karar verildiğinden, dava konusu resen emekliye sevk işleminin dayanağı olan '3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasındaki, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi tarihinden itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe' koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf isteminin KABULÜNE, Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce verilen 20/10/2016 gün ve E:2015/2129, K:2016/2900 sayılı kararın KALDIRILMASINA, dava konusu işlemin İPTALİNE, bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının hak ediş tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya ÖDENMESİ ile özlük haklarının İADESİNE, Mahkeme, istinaf ve temyiz safhasına ait toplam 573,50-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya VERİLMESİNE, posta gideri avansından artan miktarın kararın kesinleşmesi halinde istinaf isteminde bulunana İADESİNE, 2577 sayılı Yasa'nın değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 20.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. kazanci.com.tr
T.C. ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 2. İDARİ DAVA DAİRESİ E. 2022/238 K. 2022/120 T. 20.1.2022
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜKSEK DEĞERLENDİRME KURULU KARARININ İPTALİ ( 3201 SK Md. 55/19'da İlgili Personelin Re'sen Emekliye Sevk Edilebilmesi İçin Bulunulan Rütbeye Terfi Edilen Tarihten İtibaren Bekleme Süresi de Dahil Beş Yıl İçinde Bir Üst Rütbeye Terfi Edememe Koşulu Getirildiği - Re'sen Emekliye Sevk Edilen Personelin En Az Zorunlu Bekleme Sürelerini Doldurdukları Tarih İtibariyle Terfi Değerlendirmesine Alınıp Alınmadığı Terfi Ettirilmediği Yıllara İlişkin Davasının Bulunup Bulunmadığı ve Davaların Sonucunun Gözetilmesi Gerektiği )
RE'SEN EMEKLİYE SEVK İŞLEMİ ( Davacının 2014 Yılı İtibariyle 4. Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne Terfi Ettirilmemesine İlişkin İşlemin İptaline Karar Verildiğinden Dava Konusu Resen Emekliye Sevk İşleminin Dayanağı Olan 3201 Sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. Maddesinin 19. Fıkrasındaki Koşulun Oluşmadığı - Davanın Reddi Yönündeki İdare Mahkemesi Kararında Hukuki İsabet Bulunmadığı )
TERFİ ETTİRİLMEME ( Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu Tarafından Alınan Kararla Davacının Bir Üst Rütbeye Terfi Ettirilmemesine Karar Verilmesi Üzerine Bu İşlemin İptali İstemiyle Açılan Davada Davacının 2014 Yılı İtibariyle 4.Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne Terfi Ettirilmemesine İlişkin İşlemin İptaline Karar Verildiği ve Bu Karar Uyarınca Davacının 2014 Yılından Geçerli Olacak Şekilde 4. Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne Terfi Ettirilmesine Karar Verildiği - Resen Emekliye Sevk İşleminin Dayanağının Ortadan Kalktığı/Kararın Bozulması Gerektiği )
3201/m.55/19
ÖZET : Dava, Ankara Emniyet Müdürlüğünde Emniyet Amiri olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi, özlük haklarının iadesi istemine ilişkindir.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir. Davacının 2014 yılı itibariyle 4.sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptaline karar verildiğinden, dava konusu resen emekliye sevk işleminin dayanağı olan 3201 SK'nun 55. maddesinin 19. fıkrasındaki, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi tarihinden itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe' koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır.
İSTEMİN ÖZETİ : Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce verilen 20/10/2016 gün ve E:2015/2129, K:2016/2900 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesince; Dairemizin 15.06.2017 tarih ve E:2017/236 K:2017/4973 sayılı kararının, Danıştay 12. Dairesi'nin 26.04.2021 tarih ve E:2021/1268, K:2021/2403 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca dava dosyası yeniden incelenerek, gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, Ankara Emniyet Müdürlüğünde Emniyet Amiri olarak görev yapan davacı tarafından, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 55. maddesinin 19. fıkrası uyarınca re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin 13/08/2015 tarih ve 2015/3 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine, özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Ankara 18. İdare Mahkemesinin 20/10/2016 tarih ve E:2015/2129, K:2016/2900 sayılı kararıyla; 6638 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun terfi ve atamalara ilişkin maddelerinde değişikliklere gidildiği, emniyet teşkilatında her amir rütbesinde bulunması gereken azami kadro sayısının belirlendiği, söz konusu değişikliklerin bir an önce hayata geçirilmesi amacıyla geçici 27. madde ile altı ay içerisinde idareye re'sen emeklilik işlemlerini gerçekleştirme yükümlülüğünün verildiği, bunun neticesinde idarenin emniyet müdürlerini kendi aralarında değerlendirerek davacının da aralarında bulunduğu bir kısım personeli resen emekliye sevk ettiği, Geçici 27. maddede emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olan personeli re'sen emekliye sevk etme hususunda davalı idareye geniş bir takdir yetkisi tanındığı, ilgili personelin belirlenmesi noktasında Kanunda emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilme şartların haiz olmanın haricinde başarısızlık, yetersizlik vb. gibi herhangi bir şarta da yer verilmediği, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini teminen, halihazırda yürürlükte bulunan Kanunun amir hükmünün verdiği yetkiye istinaden, idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında, kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak işlem tesis edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Emniyet Amiri rütbesine terfi tarihi 30/06/2010 tarihi olan davacının, 4. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesine terfi durumunun 10/05/2014 tarih ve 2014/1 sayılı 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu'nda görüşüldüğü, 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla ise 4. sınıf Emniyet Müdürlüğü görev unvanına karşılık gelen kadroların Bakanlar Kurulu'nun 05/05/2014 tarih ve 2014/6303 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle liyakat incelemesine tabi tutulmaksızın hakkında terfi etmez kararı verildiği; bilahare dava konusu Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun 13.08.2015 tarih ve 2015/3 sayılı kararıyla resen emekliye sevk edildiği, 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararına esas alınan ve " kadroların iptaline ilişkin olan 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararının" yürütmesinin Danıştay 12. Dairesi'nce durdurulması sonrasında davacı tarafından davalı idareye verilen 24/08/2015 tarihli dilekçe ile Mayıs 2014 tarihi itibariyle bir üst rütbeye terfi ettirilmesi için gerekli kararın alınması talebiyle başvuruda bulunulduğu, başvurunun 03/09/2015 tarih ve 120212 sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine resen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
3201 sayılı Kanun'un 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen 55. maddesinin birinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbeleri sayılmış, ikinci fıkrasında polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş, üçüncü fıkrasında her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş, dördüncü fıkrasında bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş, beşinci fıkrasında kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş, onbirinci fıkrasında rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin ondokuzuncu fıkrasında ise; "Bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler" hükmüne yer verilmiş, ve yirmibirinci fıkrasında ; ondokuzuncu fıkra hükümlerine göre emekliliğe sevk edilen emniyet amirlerine, emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, en yüksek devlet memuru aylığının %110'u oranında altmış yaşına kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
3201 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde, "Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur.
Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle resen emeklilik sistemi getirilmektedir." değerlendirilmesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde; Yasa'nın amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan emniyet amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Yasa ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, söz konusu beş yıl içinde kalan yıllardaki rütbe terfi işlemleri ile re'sen emeklilik arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta olup, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir.
Ayrıca anılan düzenlemede "bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren" ibaresi ile personelin re'sen emekliye sevk edilmesinde bulunulan rütbede fiili olarak çalışmaya başlanılan tarihin değil, bulunulan rütbeye hukuki olarak terfi edilen tarihin esas alınacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, kıdeme esas alınan ve üst rütbeye terfiin hak edildiği tarihin geriye çekildiği durumlarda, polis amirlerinin re'sen emekliye sevk koşulları değerlendirilirken, bulundukları rütbelerde kıdemlerine esas alınan tarih dikkate alınacak ve zorunlu en az bekleme süreleri de bu tarihten itibaren hesaplanarak, takip eden yıllarda rütbe terfi değerlendirmesine alınmaları gerekecektir.
Emniyet amiri rütbesinde görev yapan davacının, 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi durumu 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu toplantısında görüşülmüş, emniyet teşkilatındaki bazı kadroların iptaline ilişkin 05/05/2014 tarih ve 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararı dayanak alınarak davacı hakkında liyakat yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın 10/05/2014 tarih ve 2014/1 sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla "terfi etmez" kararı verilmiştir.
10/05/2014 tarih ve 2014/1 sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının dayanağı olan 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararının davacıyla aynı rütbede bulunan personele ilişkin kısmının iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, Danıştay Onikinci Dairesinin 17/12/2014 tarih ve E:2014/5831 sayılı kararlarıyla 4. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Emniyet amiri rütbesinde görev yapmakta iken resen emekli edilen davacı tarafından, anılan yargı kararı sonrası oluşan yeni hukuki durum çerçevesinde bir üst rütbeye terfi durumunun 2014 yılı itibarıyla yeniden değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvuru, yargı kararlarının yalnızca davayı açan kişiyi ilgilendireceği, davacı hakkında uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle açılan davada; davanın reddi yolunda verilen Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin 07/04/2016 tarih ve E:2015/2604, K:2016/1130 sayılı kararı, Danıştay 5. Dairesinin 11/02/2019 tarih ve E:2016/7858 K:2019/950 sayılı kararıyla bozulması üzerine Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin 06/11/2019 tarih ve E:2019/1983, K:2019/2382 sayılı kararı ile bozma kararına uyularak, "davacının 2014 yılında terfi ettirilmemesine gerekçe olarak 10/05/2014 tarih ve 28996 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 4. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının iptal edilmiş olması gösterilmiş ise de, söz konusu kadroların iptaline ilişkin anılan Bakanlar Kurulu kararının Danıştay Onikinci Dairesi'nce yürütmesinin durdurulduğu, Danıştay Onaltıncı Dairesi'nin 22/03/2016 tarih ve E:2015/11855, K:2016/1747 sayılı kararıyla da iptaline karar verildiği dikkate alındığında, davacının anılan gerekçeyle terfi ettirilmemesinin dayanağının ortadan kalktığı, anılan "iptal" kararının davacıyla aynı konumda bulunanlar için etki ve sonuç doğurup menfaatlerini ilgilendirdiği ve genele uygulanması gerektiği, ayrıca dava konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile 371 adet 2. sınıf emniyet müdürünün 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi sonucu 371 adet 2. sınıf emniyet müdürü kadrosu ve zincirleme olarak da daha alt rütbelerde boş kadro oluşacağı göz önünde bulundurulduğunda; bu kapsamda bir üst rütbeye terfi durumunun yeniden gözden geçirilmesini isteyen davacı hakkında, davalı idarece yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca liyakat yönünden terfiye layık olup olmadığı hususunun değerlendirilerek yeniden bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda yer verilen yargı kararlarının yalnızca davayı açan kişiyi ilgilendireceği ve davacı hakkında uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği ve davalı idare tarafından temyiz talebinde bulunulması üzerine Danıştay İkinci Dairesi'nin 03.11.2021 günlü E:2021/3064 K:2021/3922 sayılı kararı ile davalı idarenin temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına karar verilmiştir.
Öte yandan; Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin yukarıda yer verilen 06/11/2019 tarih ve E:2019/1983, K:2019/2382 sayılı iptal kararı üzerine, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından yeniden yapılan değerlendirme sonucunda alınan 2020/1-3 sayılı kararla, davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin 26.02.2021 günlü, E:2020/1243, K:2021/228 sayılı kararı ile davacının 2014 yılı itibariyle 4.sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar uyarınca davacının 07.07.2021 günlü Bakan Olur'uyla 2014 yılından geçerli olacak şekilde 4. Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi etttirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Bu duruma göre, davacının 2014 yılı itibariyle 4.sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptaline karar verildiğinden, dava konusu resen emekliye sevk işleminin dayanağı olan '3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasındaki, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi tarihinden itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe' koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf isteminin KABULÜNE, Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce verilen 20/10/2016 gün ve E:2015/2129, K:2016/2900 sayılı kararın KALDIRILMASINA, dava konusu işlemin İPTALİNE, bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının hak ediş tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya ÖDENMESİ ile özlük haklarının İADESİNE, Mahkeme, istinaf ve temyiz safhasına ait toplam 573,50-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya VERİLMESİNE, posta gideri avansından artan miktarın kararın kesinleşmesi halinde istinaf isteminde bulunana İADESİNE, 2577 sayılı Yasa'nın değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 20.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
kazanci.com.tr