vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff1171020000003604000001000100T.C. YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ E. 2021/2495 K. 2021/1977 T. 18.10.2021 MİRASIN HÜKMEN REDDİ İSTEMİ Hükme Esas Alınan Bilirkişi Raporunda Davalı Alacaklı Olarak Belirlenen Bir Kısım Davalının Alacağının Pasife Eklenmediği - İlgili Davalıların Alacaklarına İlişkin Araştırma Yapılmadığı/Davalılardan Birinin Alacağının Ödenmiş Olduğuna Dair Beyanlarının Dikkate Alınmamasının Bozmayı Gerektirdiği MİRASBIRAKANIN PRİM BORCUNUN ÖDENMESİ Borcu Kimin Ödediğinin ve Davacılar Tarafından Yapılan Ödemenin İcra Tehdidi Altında Olup Olmadığının Araştırılmasının Gerektiği - Ödemenin Terekenin Benimsenmesi Niteliğinde Olup Olmadığının Belirlenmemesinin Hukuka Aykırı Olduğu TEREKENİN BORCUNUN BELİRLENMESİ Terekeden Dava ya da İcra Yoluyla Tahsili İstenen Borcun Dikkate Alınması Gerektiği - Mirasbırakanın Keşide Ettiği Karşılıksız Çeklerine İlişkin Dava veya İcra Takibi Olmadığı/Hükme Esas Alınan Raporda Çeklerin Yasal Yükümlülük Borcunun Terekenin Pasifinde Sayılmasının Hukuka Aykırı Olduğu EN YAKIN YASAL MİRASÇILARIN TAMAMI TARAFINDAN RET Mevcut Uyuşmazlıkta Hükmen Redde Karar Verilmesi Halinde TMK Madde 612 Çerçevesinde Mirasın Reddedilmiş Olacağı - Terekenin İflas Hükümlerine Göre Tasfiye Edilmesine Dair Hüküm Kurulmamasının Hukuka Aykırı Olduğu 4721/m.605,610,612 DAVA ÖZETİ : Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Mirasbırakanın prim borçlarının dava açılmadan ödendiği iddiasına ilişkin olarak borcu kimin ödediği ve davacılar tarafından yapılan ödemenin icra tehdidi altında olup olmadığının araştırılmasıyla ödemenin terekenin benimsenmesi niteliğinde olup olmadığının belirlenmemesi, Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı alacaklı olarak belirlenen bir kısım davalının alacağı pasife eklenmeyip ilgili davalıların alacaklarına ilişkin araştırma da yapılmaması ve davalılardan birinin alacağının ödenmiş olduğuna ilişkin beyanlarının dikkate alınmaması, Terekenin borç miktarı belirlenirken terekeden dava veya icra takibi yoluyla tahsili istenen borcun göz önüne alınması gerektiği dikkate alınmaksızın mirasbırakanın keşide ettiği karşılıksız çeklerine ilişkin dava veya icra takibi olmadığı halde hükme esas raporda çeklerin yasal yükümlülük borcunun terekenin pasifinde sayılması, Mahkemece mirasın hükmen reddine karar verilmesi halinde ise mirasın en yakın yasal mirasçılar tarafından reddedildiği dikkate alındığında terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine dair hüküm kurulmasının eksik bırakılması, bozmayı gerektirmiştir. DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/01/2015 gününde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/2020 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili, davalı T. İş Bankası vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR : Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 18.05.2012 tarihinde ölen müvekkillerinin miras bırakanı ...'ün terekesinin borca batık olması nedeniyle mirası hükmen reddinin tespitini istemişlerdir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ilk olarak davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2016/3884 Esas, 2017/284 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... vekili, davalı Türkiye İş Bankası vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi değildir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez (TMK.md.610/2). Somut olayda, davalı ... vekili, yargılama sırasında ve temyiz dilekçesinde mirasbırakan ...'ün prim borçlarının dava açılmadan evvel 21.10.2014 tarihinde ödendiğini beyan etmiştir. Mahkemece, mirasbırakana ait prim borcunun kimler tarafından ödendiği, davacılar tarafından yapılan bir ödeme olması halinde, ödemelerin icra tehdidi altında yapılıp yapılmadığının araştırılarak, ödemenin Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde düzenlenen terekenin benimsenmesi niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle hüküm kurulması gerekir. Öte yandan, mahkemece terekenin aktif ve pasifinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı alacaklı olduğu belirlenen davalılar , ... ve ... İnş. Tekstil Tic. Ve San. Ltd Şti'nin alacaklarının pasife eklenmediği gibi adı geçen davalıların alacaklarına ilişkin hiçbir araştırma yapılmadığı görülmüştür. Kaldı ki, davalı ... vekilinin alacağının ödenmiş olduğuna ilişkin beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bu haliyle, terekenin borca batık olmadığı da anlaşılmaktadır. Ayrıca, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamında da belirtildiği üzere terekenin borç miktarı belirlenirken terekeden dava veya icra takibi yoluyla tahsili istenen borcun göz önüne alınması gerekir. Mirasbırakanın keşide ettiği karşılıksız olduğu belirlenen çeklerine ilişkin dava veya icra takibi olmadığı halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda çeklerin yasal yükümlülük borcu olarak belirlenen 4.890 TL'nin terekenin pasifinde sayılması da doğru görülmemiştir. Kabule göre de, mahkemece mirasın hükmen reddine karar verilmesi halinde ise, mirasın en yakın yasal mirasçılar tarafından reddedildiği dikkate alındığında 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince terekenin Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine dair hüküm kurulması da eksik bırakılmıştır. Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın anılan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harçların yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. kazanci.com.tr
T.C. YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ E. 2021/2495 K. 2021/1977 T. 18.10.2021
Hükme Esas Alınan Bilirkişi Raporunda Davalı Alacaklı Olarak Belirlenen Bir Kısım Davalının Alacağının Pasife Eklenmediği - İlgili Davalıların Alacaklarına İlişkin Araştırma Yapılmadığı/Davalılardan Birinin Alacağının Ödenmiş Olduğuna Dair Beyanlarının Dikkate Alınmamasının Bozmayı Gerektirdiği
Borcu Kimin Ödediğinin ve Davacılar Tarafından Yapılan Ödemenin İcra Tehdidi Altında Olup Olmadığının Araştırılmasının Gerektiği - Ödemenin Terekenin Benimsenmesi Niteliğinde Olup Olmadığının Belirlenmemesinin Hukuka Aykırı Olduğu
Terekeden Dava ya da İcra Yoluyla Tahsili İstenen Borcun Dikkate Alınması Gerektiği - Mirasbırakanın Keşide Ettiği Karşılıksız Çeklerine İlişkin Dava veya İcra Takibi Olmadığı/Hükme Esas Alınan Raporda Çeklerin Yasal Yükümlülük Borcunun Terekenin Pasifinde Sayılmasının Hukuka Aykırı Olduğu
EN YAKIN YASAL MİRASÇILARIN TAMAMI TARAFINDAN RET
Mevcut Uyuşmazlıkta Hükmen Redde Karar Verilmesi Halinde TMK Madde 612 Çerçevesinde Mirasın Reddedilmiş Olacağı - Terekenin İflas Hükümlerine Göre Tasfiye Edilmesine Dair Hüküm Kurulmamasının Hukuka Aykırı Olduğu
4721/m.605,610,612
DAVA ÖZETİ : Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Mirasbırakanın prim borçlarının dava açılmadan ödendiği iddiasına ilişkin olarak borcu kimin ödediği ve davacılar tarafından yapılan ödemenin icra tehdidi altında olup olmadığının araştırılmasıyla ödemenin terekenin benimsenmesi niteliğinde olup olmadığının belirlenmemesi,
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı alacaklı olarak belirlenen bir kısım davalının alacağı pasife eklenmeyip ilgili davalıların alacaklarına ilişkin araştırma da yapılmaması ve davalılardan birinin alacağının ödenmiş olduğuna ilişkin beyanlarının dikkate alınmaması,
Terekenin borç miktarı belirlenirken terekeden dava veya icra takibi yoluyla tahsili istenen borcun göz önüne alınması gerektiği dikkate alınmaksızın mirasbırakanın keşide ettiği karşılıksız çeklerine ilişkin dava veya icra takibi olmadığı halde hükme esas raporda çeklerin yasal yükümlülük borcunun terekenin pasifinde sayılması,
Mahkemece mirasın hükmen reddine karar verilmesi halinde ise mirasın en yakın yasal mirasçılar tarafından reddedildiği dikkate alındığında terekenin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine dair hüküm kurulmasının eksik bırakılması, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/01/2015 gününde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/2020 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili, davalı T. İş Bankası vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 18.05.2012 tarihinde ölen müvekkillerinin miras bırakanı ...'ün terekesinin borca batık olması nedeniyle mirası hükmen reddinin tespitini istemişlerdir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk olarak davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2016/3884 Esas, 2017/284 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı ... vekili, davalı Türkiye İş Bankası vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi değildir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez (TMK.md.610/2).
Somut olayda, davalı ... vekili, yargılama sırasında ve temyiz dilekçesinde mirasbırakan ...'ün prim borçlarının dava açılmadan evvel 21.10.2014 tarihinde ödendiğini beyan etmiştir. Mahkemece, mirasbırakana ait prim borcunun kimler tarafından ödendiği, davacılar tarafından yapılan bir ödeme olması halinde, ödemelerin icra tehdidi altında yapılıp yapılmadığının araştırılarak, ödemenin Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde düzenlenen terekenin benimsenmesi niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle hüküm kurulması gerekir.
Öte yandan, mahkemece terekenin aktif ve pasifinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı alacaklı olduğu belirlenen davalılar , ... ve ... İnş. Tekstil Tic. Ve San. Ltd Şti'nin alacaklarının pasife eklenmediği gibi adı geçen davalıların alacaklarına ilişkin hiçbir araştırma yapılmadığı görülmüştür. Kaldı ki, davalı ... vekilinin alacağının ödenmiş olduğuna ilişkin beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bu haliyle, terekenin borca batık olmadığı da anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamında da belirtildiği üzere terekenin borç miktarı belirlenirken terekeden dava veya icra takibi yoluyla tahsili istenen borcun göz önüne alınması gerekir. Mirasbırakanın keşide ettiği karşılıksız olduğu belirlenen çeklerine ilişkin dava veya icra takibi olmadığı halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda çeklerin yasal yükümlülük borcu olarak belirlenen 4.890 TL'nin terekenin pasifinde sayılması da doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, mahkemece mirasın hükmen reddine karar verilmesi halinde ise, mirasın en yakın yasal mirasçılar tarafından reddedildiği dikkate alındığında 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince terekenin Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesine dair hüküm kurulması da eksik bırakılmıştır.
Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın anılan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harçların yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
kazanci.com.tr