vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff02f4010000006903000001000100T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2020/8-458 K. 2021/889 T. 1.7.2021 KATILMA ALACAĞI ( Aksi Kararlaştırılmadığından Evlilik Birliğinin Kurulmasından Boşanma Dava Tarihine Kadarki Döneme İlişkin Olarak Davalının Şirketteki Hissesine Düşen Geliri Edinilmiş Mal Grubuna Dahil Olduğundan Mevcut İse Tasfiye Davasının Konusu Olabileceği/Mahkemece Evlilik Birliğinin Kurulduğu Tarihten Mal Rejiminin Sona Erdiği Tarihe Kadar Şirketin Kâr Payı Hususunda Araştırma Yapılması ve Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği ) EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAMI SÜRESİNCE ŞİRKET HİSSESİNE DÜŞEN GELİRİN EDİNİLMİŞ MAL OLMASI ( Eşlerin Evlenmeden Önce Edinilmiş Olan Şirket Hisselerinin Kişisel Mal Olarak Kabul Edileceği Ne Var Ki Aksi Kararlaştırılmadığından Evlilik Birliğinin Kurulmasından Boşanma Dava Tarihine Kadarki Döneme İlişkin Olarak Davalının Şirketteki Hissesine Düşen Geliri Edinilmiş Mal Grubuna Dahil Olduğundan Mevcut İse Tasfiye Davasının Konusu Olabileceği ) KAR PAYI TALEP HAKKI ( Aksi Kararlaştırılmadığında Evlilik Birliğinin Kurulmasından Boşanma Dava Tarihine Kadarki Döneme İlişkin Olarak Davalının Şirketteki Hissesine Düşen Geliri Edinilmiş Mal Grubuna Dahil Olduğundan Mevcut İse Tasfiye Davasının Konusu Olabileceği/Mahkemece Evlilik Birliğinin Kurulduğu Tarihten Mal Rejiminin Sona Erdiği Tarihe Kadar Şirketin Kâr Payı Hususunda Araştırma Yapılması ve Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği ) 4721/m.202,219,220,236 ÖZET : Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay yönünden evlilik birliğinin kurulmasından (22.08.2003), boşanma dava tarihine (12.10.2009) kadarki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen gelir açısından davacı-karşı davalı tarafın kâr payı talep hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar mahkemece tanık beyanları ve hesap bilirkişi raporundaki değerlendirmeler doğrultusunda şirketin hakim ortağının davalı-karşı davacının babası olduğu ve bu nedenle davacı-karşı davalı yönünden kâr payı talep hakkı doğmayacağı kanaatine varılmış ise de, dosya kapsamındaki ticaret sicil müdürlüğü resmî kayıtları karşısında davalı-karşı davacının şirketin kurulmasından ve evlilik birliğinin devamı süresince şirkette hakim ortak olarak payı bulunduğu anlaşılmaktadır. TMK 220. maddesine göre eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü malvarlığı değerleri edinme şekline bakılmaksızın kişisel mallardan sayılmıştır. Dolayısıyla eşlerin evlenmeden önce edinilmiş olan şirket hisseleri kişisel mal olarak kabul edilecektir. Ne var ki aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadar ki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen geliri edinilmiş mal grubuna dahil olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir. O hâlde mahkemece evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar anılan şirketin kâr payı hususunda Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar yönünden araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. DAVA : 1. Taraflar arasındaki “katılma alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mersin 2. Aile Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: KARAR : I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı İstemi: 4. Davacı-karşı davalı ... dava dilekçesinde; davalı ile 2003 yılında evlendiklerini, boşanma davası devam ederken mal rejimi gereğince paylaştırılması gereken malların davalı tarafından bir kısmının kaçırıldığını, aralarında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanmasının gerektiğini, edinilmiş mal niteliğinde olup davalı adına kayıtlı ... Köyü 299 parsel 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler, ... Mah. 17 ada 24 parsel 42 numaralı bağımsız bölüm, Mersin Mezitli Tece Köyü 2105 parsel 17 numaralı bağımsız bölüm, Mersin Yenişehir Menteş Köyü 9668 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, Mersin Yenişehir Çiftlik Köyü 1315 parsel 2 numaralı bağımsız bölüm; davalının sahibi ve ortağı olduğu ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'ndeki hak (kâr) ve alacaklarının yarısı, davalının sahibi olduğu 33 K 5030 ve ... plakalı araçlar, davalının sahibi olduğu belirtilenlerden başka taşınmazlar varsa, bunların mal rejimi tasfiyesi kapsamında %50 oranında kendisi adına tesciline, bu nedenlerle evlilikten sonra alınmış olan ... Sağlık Hizmetleri Turizm, İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin hissesi oranında şirket mallarının, taşınmaz malların ve motorlu vasıtaların yasal mal rejimi kapsamında 1/2 oranında adına tesciline, davalının hâlen oturmakta olduğu Bakanlıklar Caddesi Özmavi Kent Sitesi No:2 Arkum Beldesi Silifke/Mersin adresinde bulunan ev eşyalarının tespiti ile yarısının aynen, olmazsa fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla nakdi değerinin yasal faizi ile birlikte kendisine ödenmesine, talep edilmeyen tüm hak ve alacaklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 5. Davacı-karşı davalı vekili 25.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; katılma alacağı davalarını daha önce 5.000TL üzerinden açtıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava konusu Mahmudiye Mahallesi 42 numaralı bağımsız bölüm için 65.000TL, Tece'de bulunan daire için 20.000TL, ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'ndeki 98/100 hissesindeki taşınmazlar için 100.000TL, ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'ndeki 98/100 hissesindeki kâr payı için 210.000TL olmak üzere toplam 400.000TL talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalarının 400.000TL'ye çıkartılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davalı Cevabı ve Karşı Dava İstemi: 6. Davalı-karşı davacı ... vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalının boşanma davasından birkaç gün sonra tüm eşyaları Mersin'deki evine taşıdığını, bu eşyaların bedelinin yarısının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ayrıca evlendikten sonra tamamına yakın tutarı müvekkilinin katkısı ile alınan ... plakalı aracın daha sonra davacı-karşı davalı tarafından satıldığının öğrenildiğini, satılan araç bedelinin yarısının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davacının devlet memuru olmasına ve kanunen yasak olmasına rağmen güzellik salonu işletmeciliği yaparak 100.000TL'den fazla tutardaki bir meblağın batmasına neden olduğunu, davacının asılsız şikayetlerinin zarara sebep olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eşyalar nedeniyle 1.000TL, ... plakalı araç nedeniyle 7.000TL, güzellik salonu nedeniyle 1.000TL, davacının asılsız şikayetlerinin sebep olduğu zarar nedeniyle 1.000TL olmak üzere toplam 10.000TL'nin yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 23.03.2016 tarihli dilekçeyle ... plakalı araca ilişkin 7.500TL katılma alacağı, güzellik salonuna ilişkin 23.400TL katılma alacağı olmak üzere toplam 33.900TL alacak talep ettiklerini bildirmiş, davacı ...'ün açtığı davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararı: 7. Mersin 2. Aile Mahkemesi'nin 07.04.2016 tarihli ve 2010/1652 E. 2016/237 K. sayılı kararı ile; davalı-karşı davacı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine, asıl davaya ... taşınmaz ve araçlara yönelik tescil talebinin reddine, 299 parselde 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler, 17 ada 24 parselde 42 numaralı bağımsız bölüm, 9668 ada 3 parsel, 1315 parselde 2 numaralı bağımsız bölüme ilişkin katılma alacağı davasının reddine, davaya ... ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına kayıtlı araç ve taşınmazlar ile bu şirkete ilişkin talep edilen hak ve alacaklara ilişkin davanın reddine, asıl davaya ... eşyaya ilişkin alacak davasının feragat sebebiyle reddine, 2105 parselde 17 numaralı bağımsız bölüme ilişkin katılma alacağı davasının kabulüyle bu taşınmaza ilişkin 20.000TL katılma alacağının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, karşı davaya ... ... plaka sayılı 2004 model Cıtroen marka araca ilişkin katılma alacağı davasının kabulüyle bu araca ilişkin 7.500TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, Özge Güzellik Salonu'na ilişkin karşı davanın reddine, karşı davaya ... eşya alacağı davasının kısmen kabulüyle kısmen reddine, 1 adet 50TL değerinde buzdolabı, 1 adet 50TL değerinde bulaşık makinesi, 1 adet 50TL değerinde büyük fırın, 1 adet 10TL değerinde plastik banyo çekmece seti olmak üzere toplam 160TL'nin 1/2'si olan 80TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, karşı davaya ... asılsız şikayetler sebebiyle zarara yönelik davanın genel mahkemelerin görevine girmesi sebebiyle görevsizlik kararı verilmek üzere bu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına, tarafların hükmün B-5 ve C-1 maddeleriyle hükmün altına alınan katılma alacaklarının 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 236/1. maddesi gereğince takas edilmesi sonucunda 12.500TL katılma alacağının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 8. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 9. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 22.11.2018 tarihli ve 2016/15937 E. 2018/19045 K. sayılı kararı ile; “…1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı-karşı davalı vekilinin ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.deki kar payına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri, o eşin kişisel malıdır (TMK madde 220/2) Aksi mal rejimi sözleşmesiyle kararlaştırılmamışsa kişisel malların gelirleri edinilmiş maldır (TMK madde 219/4 ve 221/2). Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut edinilmiş mallar tasfiye edilir (TMK madde 235/1). Malvarlıkları, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK madde 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK madde 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK madde 232, 239/1) hesaba katılır. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Eşler, 22.08.2003 tarihinde evlenmiş, 12.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.07.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Kanun mad.10, TMK madde 202/1). Dava konusu ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti eşler arasında evlilik birliğinin kurulmasından önce 08.09.1999 tarihinde kurulmuştur. Anılan şirkette davalı-karşı davacı eşin şirketin kurulmasından itibaren ve evlilik birliğinin devamı süresince %98 hissesi bulunduğu anlaşılmakta olup bu hisse davalı-karşı davacının kişisel malıdır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK madde 179). Kişisel mal niteliğindeki şirket hissesi üzerinde davacı eşin mal rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak alacak hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki; aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadarki döneme ilişkin olarak davalının şirketteki hissesine düşen gelir edinilmiş mal olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir. Mahkemece yapılacak iş; evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar, dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp belirlenmesidir. Kar payı ödemesi yapılması veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmalıdır. Ödenmiş kar payının mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmaması durumunda ise; iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller, ailenin ekonomik ve sosyal statüsü, yaşam standardı ve hayatın olağan akışına göre aile harcamasında kullanıldığı kabul edilen makul miktar belirlenip çıkarıldıktan sonra, kalan miktarın mal rejiminin tasfiyesinde gözetilmesi gerekir. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi geçen gerek görülürse mali müşavir, bankacı ve hesap bilirkişi veya bilirkişilerinden de yardım alınmalıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan Daire'nin ilke ve uygulamalarına göre araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur. Direnme Kararı: 10. Mersin 2. Aile Mahkemesi'nin 12.12.2019 tarihli ve 2019/709 E. 2019/890 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelere ek olarak mahkemece tanık olarak dinlenen davalının babası ...'nın beyanı ve bu beyanı destekleyen diğer kanıtlar doğrultusunda hesap bilirkişisinin kök raporundaki şirkete ilişkin değerlendirme ve tespitlerin yerinde görüldüğü, söz konusu şirketteki davalı adına kayıtlı olan hissenin esasen davalı-karşı davacının babasına ait olduğu, dolayısıyla davacı-karşı davalının kâr payı talep hakkı doğmayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 11. Direnme kararı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK 12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay yönünden evlilik birliğinin kurulmasından (22.08.2003), boşanma dava tarihine (12.10.2009) kadarki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen gelir açısından davacı-karşı davalı tarafın kâr payı talep hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 13. Konunun aydınlatılması açısından edinilmiş mallara katılma rejimi hakkında kısaca bilgi vermekte yarar bulunmaktadır. 14. 01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte olan 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisine göre kural (yasal) mal rejimi, mal ayrılığı olup, istenilirse mal birliği ve mal ortaklığı rejimlerinden biri de seçilebilmekteydi. 15. 01.01.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe giren TMK ise, edinilmiş mallara katılma rejimini yasal (kural) mal rejimi olarak benimsemiş olup; taraflarca mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimlerinden biri de istenilirse seçilebilecektir (TMK m. 202; 4722 s. Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 10). 16. Türk Medeni Kanunu ile kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar (TMK m. 218). Edinilmiş malı tanımlayan TMK'nın 219. maddesi ''Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır: 1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler, 2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, 3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, 4. Kişisel mallarının gelirleri, 5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler'' şeklindedir. 17. Kişisel mallar ise, TMK'nın 220. maddesinde sayılmıştır. Buna göre; “1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, 2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, 3. Manevi tazminat alacakları, 4. Kişisel mallar yerine geçen değerler” kanun gereğince kişisel mal sayılırlar. 18. Öyle ise, eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü mal varlığı onların kişisel malı kabul edilecektir (TMK m. 220/2). 19. Açıklanan yasal düzenlemelerden sonra somut olaya bakıldığında; tarafların 22.08.2003 tarihinde evlendikleri, 12.10.2009 tarihinde açılan dava sonucunda Mersin 1. Aile Mahkemesi'nin 21.02.2011 tarihli ve 2009/1245 E. 2011/106 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22.03.2012 tarihli ve 2011/8938 E. 2012/6888 K. sayılı kararı ile onandığı, karar düzeltme talebinin de 09.07.2012 tarihinde reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte (12.10.2009) sona ermiştir. Sözleşme ile başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Kanun m. 10, TMK m. 202/1). 20. Özel Daire ile mahkeme arasında ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'deki kâr payı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Dava konusu şirket eşler arasında evlilik birliğinin kurulmasından önce 08.09.1999 tarihinde kurulmuştur. 21. Her ne kadar mahkemece tanık beyanları ve hesap bilirkişi raporundaki değerlendirmeler doğrultusunda şirketin hakim ortağının davalı-karşı davacının babası olduğu ve bu nedenle davacı-karşı davalı yönünden kâr payı talep hakkı doğmayacağı kanaatine varılmış ise de, dosya kapsamındaki ticaret sicil müdürlüğü resmî kayıtları karşısında davalı-karşı davacının şirketin kurulmasından ve evlilik birliğinin devamı süresince şirkette hakim ortak olarak payı bulunduğu anlaşılmaktadır. 22. Türk Medeni Kanunu'nun 220. maddesine göre eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü malvarlığı değerleri edinme şekline bakılmaksızın kişisel mallardan sayılmıştır. Dolayısıyla eşlerin evlenmeden önce edinilmiş olan şirket hisseleri kişisel mal olarak kabul edilecektir. Ne var ki aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadar ki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen geliri edinilmiş mal grubuna dahil olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir. 23. O hâlde mahkemece evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar anılan şirketin kâr payı hususunda Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar yönünden araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 24. Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 25. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, Aynı Kanunun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.07.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. kazanci.com.tr
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2020/8-458 K. 2021/889 T. 1.7.2021
KATILMA ALACAĞI ( Aksi Kararlaştırılmadığından Evlilik Birliğinin Kurulmasından Boşanma Dava Tarihine Kadarki Döneme İlişkin Olarak Davalının Şirketteki Hissesine Düşen Geliri Edinilmiş Mal Grubuna Dahil Olduğundan Mevcut İse Tasfiye Davasının Konusu Olabileceği/Mahkemece Evlilik Birliğinin Kurulduğu Tarihten Mal Rejiminin Sona Erdiği Tarihe Kadar Şirketin Kâr Payı Hususunda Araştırma Yapılması ve Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )
EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAMI SÜRESİNCE ŞİRKET HİSSESİNE DÜŞEN GELİRİN EDİNİLMİŞ MAL OLMASI ( Eşlerin Evlenmeden Önce Edinilmiş Olan Şirket Hisselerinin Kişisel Mal Olarak Kabul Edileceği Ne Var Ki Aksi Kararlaştırılmadığından Evlilik Birliğinin Kurulmasından Boşanma Dava Tarihine Kadarki Döneme İlişkin Olarak Davalının Şirketteki Hissesine Düşen Geliri Edinilmiş Mal Grubuna Dahil Olduğundan Mevcut İse Tasfiye Davasının Konusu Olabileceği )
KAR PAYI TALEP HAKKI ( Aksi Kararlaştırılmadığında Evlilik Birliğinin Kurulmasından Boşanma Dava Tarihine Kadarki Döneme İlişkin Olarak Davalının Şirketteki Hissesine Düşen Geliri Edinilmiş Mal Grubuna Dahil Olduğundan Mevcut İse Tasfiye Davasının Konusu Olabileceği/Mahkemece Evlilik Birliğinin Kurulduğu Tarihten Mal Rejiminin Sona Erdiği Tarihe Kadar Şirketin Kâr Payı Hususunda Araştırma Yapılması ve Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )
4721/m.202,219,220,236
ÖZET : Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay yönünden evlilik birliğinin kurulmasından (22.08.2003), boşanma dava tarihine (12.10.2009) kadarki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen gelir açısından davacı-karşı davalı tarafın kâr payı talep hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar mahkemece tanık beyanları ve hesap bilirkişi raporundaki değerlendirmeler doğrultusunda şirketin hakim ortağının davalı-karşı davacının babası olduğu ve bu nedenle davacı-karşı davalı yönünden kâr payı talep hakkı doğmayacağı kanaatine varılmış ise de, dosya kapsamındaki ticaret sicil müdürlüğü resmî kayıtları karşısında davalı-karşı davacının şirketin kurulmasından ve evlilik birliğinin devamı süresince şirkette hakim ortak olarak payı bulunduğu anlaşılmaktadır.
TMK 220. maddesine göre eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü malvarlığı değerleri edinme şekline bakılmaksızın kişisel mallardan sayılmıştır. Dolayısıyla eşlerin evlenmeden önce edinilmiş olan şirket hisseleri kişisel mal olarak kabul edilecektir. Ne var ki aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadar ki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen geliri edinilmiş mal grubuna dahil olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir.
O hâlde mahkemece evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar anılan şirketin kâr payı hususunda Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar yönünden araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : 1. Taraflar arasındaki “katılma alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mersin 2. Aile Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı-karşı davalı ... dava dilekçesinde; davalı ile 2003 yılında evlendiklerini, boşanma davası devam ederken mal rejimi gereğince paylaştırılması gereken malların davalı tarafından bir kısmının kaçırıldığını, aralarında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanmasının gerektiğini, edinilmiş mal niteliğinde olup davalı adına kayıtlı ... Köyü 299 parsel 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler, ... Mah. 17 ada 24 parsel 42 numaralı bağımsız bölüm, Mersin Mezitli Tece Köyü 2105 parsel 17 numaralı bağımsız bölüm, Mersin Yenişehir Menteş Köyü 9668 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, Mersin Yenişehir Çiftlik Köyü 1315 parsel 2 numaralı bağımsız bölüm; davalının sahibi ve ortağı olduğu ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'ndeki hak (kâr) ve alacaklarının yarısı, davalının sahibi olduğu 33 K 5030 ve ... plakalı araçlar, davalının sahibi olduğu belirtilenlerden başka taşınmazlar varsa, bunların mal rejimi tasfiyesi kapsamında %50 oranında kendisi adına tesciline, bu nedenlerle evlilikten sonra alınmış olan ... Sağlık Hizmetleri Turizm, İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin hissesi oranında şirket mallarının, taşınmaz malların ve motorlu vasıtaların yasal mal rejimi kapsamında 1/2 oranında adına tesciline, davalının hâlen oturmakta olduğu Bakanlıklar Caddesi Özmavi Kent Sitesi No:2 Arkum Beldesi Silifke/Mersin adresinde bulunan ev eşyalarının tespiti ile yarısının aynen, olmazsa fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla nakdi değerinin yasal faizi ile birlikte kendisine ödenmesine, talep edilmeyen tüm hak ve alacaklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
5. Davacı-karşı davalı vekili 25.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; katılma alacağı davalarını daha önce 5.000TL üzerinden açtıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava konusu Mahmudiye Mahallesi 42 numaralı bağımsız bölüm için 65.000TL, Tece'de bulunan daire için 20.000TL, ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'ndeki 98/100 hissesindeki taşınmazlar için 100.000TL, ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'ndeki 98/100 hissesindeki kâr payı için 210.000TL olmak üzere toplam 400.000TL talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalarının 400.000TL'ye çıkartılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabı ve Karşı Dava İstemi:
6. Davalı-karşı davacı ... vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalının boşanma davasından birkaç gün sonra tüm eşyaları Mersin'deki evine taşıdığını, bu eşyaların bedelinin yarısının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ayrıca evlendikten sonra tamamına yakın tutarı müvekkilinin katkısı ile alınan ... plakalı aracın daha sonra davacı-karşı davalı tarafından satıldığının öğrenildiğini, satılan araç bedelinin yarısının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davacının devlet memuru olmasına ve kanunen yasak olmasına rağmen güzellik salonu işletmeciliği yaparak 100.000TL'den fazla tutardaki bir meblağın batmasına neden olduğunu, davacının asılsız şikayetlerinin zarara sebep olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eşyalar nedeniyle 1.000TL, ... plakalı araç nedeniyle 7.000TL, güzellik salonu nedeniyle 1.000TL, davacının asılsız şikayetlerinin sebep olduğu zarar nedeniyle 1.000TL olmak üzere toplam 10.000TL'nin yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 23.03.2016 tarihli dilekçeyle ... plakalı araca ilişkin 7.500TL katılma alacağı, güzellik salonuna ilişkin 23.400TL katılma alacağı olmak üzere toplam 33.900TL alacak talep ettiklerini bildirmiş, davacı ...'ün açtığı davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
7. Mersin 2. Aile Mahkemesi'nin 07.04.2016 tarihli ve 2010/1652 E. 2016/237 K. sayılı kararı ile; davalı-karşı davacı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine, asıl davaya ... taşınmaz ve araçlara yönelik tescil talebinin reddine, 299 parselde 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler, 17 ada 24 parselde 42 numaralı bağımsız bölüm, 9668 ada 3 parsel, 1315 parselde 2 numaralı bağımsız bölüme ilişkin katılma alacağı davasının reddine, davaya ... ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına kayıtlı araç ve taşınmazlar ile bu şirkete ilişkin talep edilen hak ve alacaklara ilişkin davanın reddine, asıl davaya ... eşyaya ilişkin alacak davasının feragat sebebiyle reddine, 2105 parselde 17 numaralı bağımsız bölüme ilişkin katılma alacağı davasının kabulüyle bu taşınmaza ilişkin 20.000TL katılma alacağının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, karşı davaya ... ... plaka sayılı 2004 model Cıtroen marka araca ilişkin katılma alacağı davasının kabulüyle bu araca ilişkin 7.500TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, Özge Güzellik Salonu'na ilişkin karşı davanın reddine, karşı davaya ... eşya alacağı davasının kısmen kabulüyle kısmen reddine, 1 adet 50TL değerinde buzdolabı, 1 adet 50TL değerinde bulaşık makinesi, 1 adet 50TL değerinde büyük fırın, 1 adet 10TL değerinde plastik banyo çekmece seti olmak üzere toplam 160TL'nin 1/2'si olan 80TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, karşı davaya ... asılsız şikayetler sebebiyle zarara yönelik davanın genel mahkemelerin görevine girmesi sebebiyle görevsizlik kararı verilmek üzere bu davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına, tarafların hükmün B-5 ve C-1 maddeleriyle hükmün altına alınan katılma alacaklarının 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 236/1. maddesi gereğince takas edilmesi sonucunda 12.500TL katılma alacağının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
8. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
9. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 22.11.2018 tarihli ve 2016/15937 E. 2018/19045 K. sayılı kararı ile; “…1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı-karşı davalı vekilinin ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.deki kar payına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri, o eşin kişisel malıdır (TMK madde 220/2) Aksi mal rejimi sözleşmesiyle kararlaştırılmamışsa kişisel malların gelirleri edinilmiş maldır (TMK madde 219/4 ve 221/2).
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut edinilmiş mallar tasfiye edilir (TMK madde 235/1). Malvarlıkları, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK madde 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK madde 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK madde 232, 239/1) hesaba katılır. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.
Eşler, 22.08.2003 tarihinde evlenmiş, 12.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.07.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Kanun mad.10, TMK madde 202/1). Dava konusu ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti eşler arasında evlilik birliğinin kurulmasından önce 08.09.1999 tarihinde kurulmuştur. Anılan şirkette davalı-karşı davacı eşin şirketin kurulmasından itibaren ve evlilik birliğinin devamı süresince %98 hissesi bulunduğu anlaşılmakta olup bu hisse davalı-karşı davacının kişisel malıdır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK madde 179).
Kişisel mal niteliğindeki şirket hissesi üzerinde davacı eşin mal rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak alacak hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki; aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadarki döneme ilişkin olarak davalının şirketteki hissesine düşen gelir edinilmiş mal olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir.
Mahkemece yapılacak iş; evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar, dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılıp belirlenmesidir. Kar payı ödemesi yapılması veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmalıdır.
Ödenmiş kar payının mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmaması durumunda ise; iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller, ailenin ekonomik ve sosyal statüsü, yaşam standardı ve hayatın olağan akışına göre aile harcamasında kullanıldığı kabul edilen makul miktar belirlenip çıkarıldıktan sonra, kalan miktarın mal rejiminin tasfiyesinde gözetilmesi gerekir. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi geçen gerek görülürse mali müşavir, bankacı ve hesap bilirkişi veya bilirkişilerinden de yardım alınmalıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan Daire'nin ilke ve uygulamalarına göre araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
10. Mersin 2. Aile Mahkemesi'nin 12.12.2019 tarihli ve 2019/709 E. 2019/890 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelere ek olarak mahkemece tanık olarak dinlenen davalının babası ...'nın beyanı ve bu beyanı destekleyen diğer kanıtlar doğrultusunda hesap bilirkişisinin kök raporundaki şirkete ilişkin değerlendirme ve tespitlerin yerinde görüldüğü, söz konusu şirketteki davalı adına kayıtlı olan hissenin esasen davalı-karşı davacının babasına ait olduğu, dolayısıyla davacı-karşı davalının kâr payı talep hakkı doğmayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
11. Direnme kararı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
12. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay yönünden evlilik birliğinin kurulmasından (22.08.2003), boşanma dava tarihine (12.10.2009) kadarki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen gelir açısından davacı-karşı davalı tarafın kâr payı talep hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
13. Konunun aydınlatılması açısından edinilmiş mallara katılma rejimi hakkında kısaca bilgi vermekte yarar bulunmaktadır.
14. 01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte olan 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisine göre kural (yasal) mal rejimi, mal ayrılığı olup, istenilirse mal birliği ve mal ortaklığı rejimlerinden biri de seçilebilmekteydi.
15. 01.01.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe giren TMK ise, edinilmiş mallara katılma rejimini yasal (kural) mal rejimi olarak benimsemiş olup; taraflarca mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimlerinden biri de istenilirse seçilebilecektir (TMK m. 202; 4722 s. Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 10).
16. Türk Medeni Kanunu ile kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar (TMK m. 218). Edinilmiş malı tanımlayan TMK'nın 219. maddesi ''Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler'' şeklindedir.
17. Kişisel mallar ise, TMK'nın 220. maddesinde sayılmıştır.
Buna göre; “1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevi tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler” kanun gereğince kişisel mal sayılırlar.
18. Öyle ise, eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü mal varlığı onların kişisel malı kabul edilecektir (TMK m. 220/2).
19. Açıklanan yasal düzenlemelerden sonra somut olaya bakıldığında; tarafların 22.08.2003 tarihinde evlendikleri, 12.10.2009 tarihinde açılan dava sonucunda Mersin 1. Aile Mahkemesi'nin 21.02.2011 tarihli ve 2009/1245 E. 2011/106 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22.03.2012 tarihli ve 2011/8938 E. 2012/6888 K. sayılı kararı ile onandığı, karar düzeltme talebinin de 09.07.2012 tarihinde reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte (12.10.2009) sona ermiştir. Sözleşme ile başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Kanun m. 10, TMK m. 202/1).
20. Özel Daire ile mahkeme arasında ... Sağlık Hizmetleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'deki kâr payı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Dava konusu şirket eşler arasında evlilik birliğinin kurulmasından önce 08.09.1999 tarihinde kurulmuştur.
21. Her ne kadar mahkemece tanık beyanları ve hesap bilirkişi raporundaki değerlendirmeler doğrultusunda şirketin hakim ortağının davalı-karşı davacının babası olduğu ve bu nedenle davacı-karşı davalı yönünden kâr payı talep hakkı doğmayacağı kanaatine varılmış ise de, dosya kapsamındaki ticaret sicil müdürlüğü resmî kayıtları karşısında davalı-karşı davacının şirketin kurulmasından ve evlilik birliğinin devamı süresince şirkette hakim ortak olarak payı bulunduğu anlaşılmaktadır.
22. Türk Medeni Kanunu'nun 220. maddesine göre eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü malvarlığı değerleri edinme şekline bakılmaksızın kişisel mallardan sayılmıştır. Dolayısıyla eşlerin evlenmeden önce edinilmiş olan şirket hisseleri kişisel mal olarak kabul edilecektir. Ne var ki aksi kararlaştırılmadığından evlilik birliğinin kurulmasından boşanma dava tarihine kadar ki döneme ilişkin olarak davalı-karşı davacının şirketteki hissesine düşen geliri edinilmiş mal grubuna dahil olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir.
23. O hâlde mahkemece evlilik birliğinin kurulduğu 22.08.2003 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 12.10.2009 tarihine kadar anılan şirketin kâr payı hususunda Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar yönünden araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
24. Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
25. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanunun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.07.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
kazanci.com.tr