vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff531901000000d001000001000600T.C. YARGITAY 14. Hukuk Dairesi 2020/4026 E. , 2021/1569 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı ilamı ile asıl kararın onanmasına ve ek kararın bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından ayrı ayrı kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkiline ait 8889 parsel sayılı taşınmaza komşu 8890 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalının, yaptığı temel kazısı ve inşaat nedeniyle müvekkiline ait taşınmazda bulunan binanın temelinde kayma ve eğim oluştuğunu, Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/45 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporundaki tespite göre müvekkiline ait binadaki zararın komşu taşınmazda yapılan inşaattan kaynaklandığını ileri sürerek anılan dosyada eski hale getirme bedeli olarak belirlenen 35.000,00TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin inşaata başlamadan önce gerekli tüm önlemleri ve izinleri aldığını, inşaatın devamı sırasında da komşu parselde bulunan binalara herhangi bir zararının olup olmadığı hususunda Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığından rapor alındığını ve kazının komşu yapılara herhangi bir olumsuz etkisinin görülmediğinin bildirildiğini, davacıya ait binanın 1999 depreminde hasar gördüğünü ve Afet İşleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan hasar tespit listesinde binanın hasarlı olarak yer aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.02.2018 tarihli ilamı ile özetle; mahkemece, davalının taşınmazında yaptığı inşaata ve davacının taşınmazında bulunan binaya ilişkin inşaat yapım aşamasından itibaren tüm bilgi ve belgelerin getirtilerek mahallinde yeniden keşif yapılması; zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi ve 1999 depreminin hasarın meydana gelmesinde etkisinin olup olmadığının incelenerek varsa depremin etkisinin oranlanmak suretiyle belirlenmesi; daha önce alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin de giderilerek hüküm kurmaya ve denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, Serdivan Belediyesi'nden taraflara ait inşaat ve binalara ilişkin tüm bilgi ve belgeler temin edilmiş; mahallinde üç kişilik uzman bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmış ve 13.04.2019 tarihli bilirkişi heyet raporu doğrultusunda, davacıya ait binada meydana geldiği belirtilen zararda davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin tavzih talebi üzerine mahkemece, 17.06.2019 tarihli ek karar ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin 4.200,00TL olması gerekirken hükümde 420,00TL yazıldığı ve davalı tarafça yapılan yargılama giderleri ile ilgili hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, davalı lehine 4.200,00TL vekalet ücretinin ve davalı tarafça yapılan 1.022,10TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verilmiştir. Davacı vekilinin hükme ve ek karara yönelik temyiz talebi üzerine, Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına ve 17.06.2019 tarihli ek kararın “mahkemenin 28.05.2019 tarihli gerekçeli kararında davalı lehine 420,00TL vekalet ücretine hükmedildiği, davalı tarafından yapılan yargılama giderleri ile ilgili ise herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece, davalı vekilinin tavzih talebi üzerine dosya yeniden ele alınarak, 17.06.2019 tarihli "tashih kararı" ile davalı lehine gerekçeli kararda hükmedilen 420,00TL vekalet ücretinin 4.200,00TL olarak düzeltilmesine ve davalı tarafından yapılan 1.022,10TL yargılama giderleri ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmiş ise de davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacı aleyhine olacak şekilde arttırılması, ayrıca mahkemenin gerekçeli kararında yer almayan ve davalı tarafından yapılan yargılama giderleri ile ilgili olarak yeni bir hüküm kurulmak suretiyle HMK'nun 305. maddesine aykırı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekili, asıl kararın onanmasına yönelik, davalı vekili ise ek kararın bozulmasına yönelik olarak karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1) Davacı vekilinin karar düzeltme taleplerinin incelenmesinde; Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. 2) Davalı vekilinin karar düzeltme taleplerine gelince; a) Tashih kararıyla, mahkemenin gerekçeli kararında yer almayan ve davalı tarafından yapılan yargılama giderleri ile ilgili olarak yeni bir hüküm kurulmak suretiyle HMK'nun 305. maddesine aykırı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından mahkemece verilen 17.06.2019 tarihli ek karar, yargılama giderleri ile ilgili kısım yönünden Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir. b) Tashih kararının vekalet ücreti ile ilgili olan hususlarının bu kez yapılan incelenmesinde; Somut uyuşmazlıkta, davacı dava değerini 35.000,00TL olarak belirterek ve harçlandırarak komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteminde bulunmuştur. Bu durumda bu değer üzerinden davalı lehine 4.200,00TL nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, hükümde sehven bir adet ‘0’ (sıfır) rakamının eksik yazılması ile 420,00TL vekalet ücretine hükmedilmiş ve davalı vekili tarafından hem vekalet ücretinin eksik yazılması hem de yargılama giderleriyle ilgili hüküm kurulmaması nedeniyle tavzih talebinde bulunulmuştur. HMK'nun 304. maddesinde düzenlenen "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.” hükmü gereğince mahkemece, davalı lehine hükmedilen 4.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesi hususunda verilen 17.06.2019 tarihli ek karar, kanuna uygun olup söz konusu ek kararın vekalet ücreti yönünden onanması gerekirken, maddi hata nedeniyle bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davalı vekilinin vekalet ücreti kısmıyla sınırlı olmak üzere ek kararın bozulmasına yönelik karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı mahkemenin ek kararına yönelik bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı ilamında verilen hükmün onanmasına yönelik tüm karar düzeltme nedenlerinin REDDİNE, aynı yasanın 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 490,00TL para ceza ile bakiye 10,30TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyen davacı vekilinden tahsiline, (2) numaralı bendin (a) fıkrası uyarınca davalı vekilinin sair karar düzeltme nedenlerinin REDDİNE, (2) numaralı bendin (b) fıkrası uyarınca davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, ek kararın bozulmasına ilişkin Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı ilamının kısmen KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün 3. bendinde yer alan "420,00 TL" ibaresi hükümden çıkarılarak yerine, "4.200,00TL" ibaresinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 08.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
2020/4026 E. , 2021/1569 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı ilamı ile asıl kararın onanmasına ve ek kararın bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından ayrı ayrı kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait 8889 parsel sayılı taşınmaza komşu 8890 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalının, yaptığı temel kazısı ve inşaat nedeniyle müvekkiline ait taşınmazda bulunan binanın temelinde kayma ve eğim oluştuğunu, Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/45 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporundaki tespite göre müvekkiline ait binadaki zararın komşu taşınmazda yapılan inşaattan kaynaklandığını ileri sürerek anılan dosyada eski hale getirme bedeli olarak belirlenen 35.000,00TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin inşaata başlamadan önce gerekli tüm önlemleri ve izinleri aldığını, inşaatın devamı sırasında da komşu parselde bulunan binalara herhangi bir zararının olup olmadığı hususunda Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığından rapor alındığını ve kazının komşu yapılara herhangi bir olumsuz etkisinin görülmediğinin bildirildiğini, davacıya ait binanın 1999 depreminde hasar gördüğünü ve Afet İşleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan hasar tespit listesinde binanın hasarlı olarak yer aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.02.2018 tarihli ilamı ile özetle; mahkemece, davalının taşınmazında yaptığı inşaata ve davacının taşınmazında bulunan binaya ilişkin inşaat yapım aşamasından itibaren tüm bilgi ve belgelerin getirtilerek mahallinde yeniden keşif yapılması; zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi ve 1999 depreminin hasarın meydana gelmesinde etkisinin olup olmadığının incelenerek varsa depremin etkisinin oranlanmak suretiyle belirlenmesi; daha önce alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin de giderilerek hüküm kurmaya ve denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, Serdivan Belediyesi'nden taraflara ait inşaat ve binalara ilişkin tüm bilgi ve belgeler temin edilmiş; mahallinde üç kişilik uzman bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmış ve 13.04.2019 tarihli bilirkişi heyet raporu doğrultusunda, davacıya ait binada meydana geldiği belirtilen zararda davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin tavzih talebi üzerine mahkemece, 17.06.2019 tarihli ek karar ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin 4.200,00TL olması gerekirken hükümde 420,00TL yazıldığı ve davalı tarafça yapılan yargılama giderleri ile ilgili hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, davalı lehine 4.200,00TL vekalet ücretinin ve davalı tarafça yapılan 1.022,10TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verilmiştir.
Davacı vekilinin hükme ve ek karara yönelik temyiz talebi üzerine, Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına ve 17.06.2019 tarihli ek kararın “mahkemenin 28.05.2019 tarihli gerekçeli kararında davalı lehine 420,00TL vekalet ücretine hükmedildiği, davalı tarafından yapılan yargılama giderleri ile ilgili ise herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar mahkemece, davalı vekilinin tavzih talebi üzerine dosya yeniden ele alınarak, 17.06.2019 tarihli "tashih kararı" ile davalı lehine gerekçeli kararda hükmedilen 420,00TL vekalet ücretinin 4.200,00TL olarak düzeltilmesine ve davalı tarafından yapılan 1.022,10TL yargılama giderleri ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmiş ise de davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacı aleyhine olacak şekilde arttırılması, ayrıca mahkemenin gerekçeli kararında yer almayan ve davalı tarafından yapılan yargılama giderleri ile ilgili olarak yeni bir hüküm kurulmak suretiyle HMK'nun 305. maddesine aykırı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, asıl kararın onanmasına yönelik, davalı vekili ise ek kararın bozulmasına yönelik olarak karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1) Davacı vekilinin karar düzeltme taleplerinin incelenmesinde;
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır.
Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin karar düzeltme taleplerine gelince;
a) Tashih kararıyla, mahkemenin gerekçeli kararında yer almayan ve davalı tarafından yapılan yargılama giderleri ile ilgili olarak yeni bir hüküm kurulmak suretiyle HMK'nun 305. maddesine aykırı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından mahkemece verilen 17.06.2019 tarihli ek karar, yargılama giderleri ile ilgili kısım yönünden Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
b) Tashih kararının vekalet ücreti ile ilgili olan hususlarının bu kez yapılan incelenmesinde;
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava değerini 35.000,00TL olarak belirterek ve harçlandırarak komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteminde bulunmuştur. Bu durumda bu değer üzerinden davalı lehine 4.200,00TL nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, hükümde sehven bir adet ‘0’ (sıfır) rakamının eksik yazılması ile 420,00TL vekalet ücretine hükmedilmiş ve davalı vekili tarafından hem vekalet ücretinin eksik yazılması hem de yargılama giderleriyle ilgili hüküm kurulmaması nedeniyle tavzih talebinde bulunulmuştur.
HMK'nun 304. maddesinde düzenlenen "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.” hükmü gereğince mahkemece, davalı lehine hükmedilen 4.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesi hususunda verilen 17.06.2019 tarihli ek karar, kanuna uygun olup söz konusu ek kararın vekalet ücreti yönünden onanması gerekirken, maddi hata nedeniyle bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davalı vekilinin vekalet ücreti kısmıyla sınırlı olmak üzere ek kararın bozulmasına yönelik karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı mahkemenin ek kararına yönelik bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı ilamında verilen hükmün onanmasına yönelik tüm karar düzeltme nedenlerinin REDDİNE, aynı yasanın 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 490,00TL para ceza ile bakiye 10,30TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyen davacı vekilinden tahsiline, (2) numaralı bendin (a) fıkrası uyarınca davalı vekilinin sair karar düzeltme nedenlerinin REDDİNE, (2) numaralı bendin (b) fıkrası uyarınca davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, ek kararın bozulmasına ilişkin Dairemizin 08.07.2020 gün ve 2019/3684 Esas, 2020/4493 Karar sayılı ilamının kısmen KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün 3. bendinde yer alan "420,00 TL" ibaresi hükümden çıkarılarak yerine, "4.200,00TL" ibaresinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 08.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.