vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff08fa000000008001000001000200Davalı babanın; anne ve çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi engelleyerek velayet görevini kötüye kullandığı iddia edilmektedir. T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/13646 E. , 2014/157 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Edremit 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :17.01.2013 NUMARASI :Esas no:2011/623 Karar no:2013/25 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin değiştirilmesi davası kamu düzenine ilişkin olduğundan; “re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle davalı delil bildirmese dahi hakim, gerekli gördüğü delilleri kendiliğinden toplar. Hüküm verilinceye kadar gerçekleşen olaylar da hakim tarafından değerlendirilir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı” (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK. md.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)’dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Tarafların müşterek çocuğu Tuana 2008 doğumlu olup, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma gereğince velayeti davalı babadadır. Dosya kapsamındaki delillerden ve tanık beyanlarından davacı kadının 01.01.2012, 15.01.2012, 01.08.2012 ve 07.08.2012 tarihlerinde müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi için icra kanalıyla geldiğinde davalı babanın çocukla başka illerde bulunduğu gerekçesiyle şahsi ilişki tesis edilemediği ve davalı babanın bu nedenle tazyik hapis cezası ile cezalandırılmasından sonra şahsi ilişkinin sağlanabildiği; ayrıca icra dosyalarında kendisinin “mernis adresi İstanbul olduğu için çocuğu teslim edemediği” şeklinde savunmasına karşın 02.04.2012 tarihli sosyal inceleme raporunda Edremit'te bulunan anne-babasıyla ikamet ettiğini belirtip bu suretle anne ve çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi engelleyerek velayet görevini kötüye kullandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.01.2014
Davalı babanın; anne ve çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi engelleyerek velayet görevini kötüye kullandığı iddia edilmektedir.
T.C.
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi
2013/13646 E. , 2014/157 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Edremit 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :17.01.2013
NUMARASI :Esas no:2011/623 Karar no:2013/25
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Velayetin değiştirilmesi davası kamu düzenine ilişkin olduğundan; “re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle davalı delil bildirmese dahi hakim, gerekli gördüğü delilleri kendiliğinden toplar. Hüküm verilinceye kadar gerçekleşen olaylar da hakim tarafından değerlendirilir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı” (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK. md.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)’dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Tarafların müşterek çocuğu Tuana 2008 doğumlu olup, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma gereğince velayeti davalı babadadır. Dosya kapsamındaki delillerden ve tanık beyanlarından davacı kadının 01.01.2012, 15.01.2012, 01.08.2012 ve 07.08.2012 tarihlerinde müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi için icra kanalıyla geldiğinde davalı babanın çocukla başka illerde bulunduğu gerekçesiyle şahsi ilişki tesis edilemediği ve davalı babanın bu nedenle tazyik hapis cezası ile cezalandırılmasından sonra şahsi ilişkinin sağlanabildiği; ayrıca icra dosyalarında kendisinin “mernis adresi İstanbul olduğu için çocuğu teslim edemediği” şeklinde savunmasına karşın 02.04.2012 tarihli sosyal inceleme raporunda Edremit'te bulunan anne-babasıyla ikamet ettiğini belirtip bu suretle anne ve çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi engelleyerek velayet görevini kötüye kullandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.01.2014