vioft2nnt8|2000BDFC6638|yunusbirbilen|tbl_sayfa|metin|0xfdff819400000000ad01000001000300İş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının davalı işverenden rücuan tahsili, kontrol kaydı sonucunun beklenilmesi zorunluluğu, zaman aşımı süresi, sürekli iş görememezlik oranına göre hesaplama, tazminat talebi. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ T. 3.7.2006 E. 2006/3357 K. 2006/10142 • SİGORTA YARDIMLARININ RÜCUAN TAHSİLİ Sigortalı Tarafından Açılan Maddi Tazminat Davasında Kesinleşen Hesap Öğeleri Dikkate Alınarak Sürekli İş Göremezlik Oranına Göre Hesap Raporunda Yapılacak Uyarlama İle Karar Vermek Gereği • KONTROL KAYDI SONUCUNUN BEKLENMESİ ZORUNLULUĞU Kazanma Gücü Kaybında Bir Değişiklik Olduğunun Belirlenmesi Halinde Sigortalı Tarafından Açılan Maddi Tazminat Davasında Kesinleşen Hesap Öğeleri Dikkate Alınması Gereği • MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBI Oranı Belirlenmeden Eksik İnceleme ve Araştırma Sonucu Hüküm Kurulması Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu 506/m.26 DAVA ÖZETİ : Dava; 03.01.2002 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir. Dosya içerisinde bulunan gelir bağlama kararında, sigortalıda oluşan %18 meslekte kazanma gücü kaybı oranı bakımından, 01.04.2005 tarihinde kontrol kaydı bulunmasına, giderek bu durumun gerek rücu alacağına gerekse tavanı oluşturan miktara doğrudan etkili bulunması karşısında, kontrol sonucu araştırılarak, kazanma gücü kaybında bir değişiklik olduğunun belirlenmesi halinde, sigortalı tarafından açılan maddi tazminat davasında kesinleşen hesap öğeleri dikkate alınarak sürekli iş göremezlik oranına göre hesap raporunda yapılacak uyarlama ile karar vermek gerekirken, sigortalının kesinleşen meslekte kazanma gücü kaybı oranı belirlenmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. DAVA : Davacı, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır. Hükmün, davalılardan B. Çiklet ve Gıda San. A.Ş. Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M. Ş. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava; 03.01.2002 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir. Dosya içerisinde bulunan gelir bağlama kararında, sigortalıda oluşan % 18 meslekte kazanma gücü kaybı oranı bakımından. 01.04.2005 tarihinde kontrol kaydı bulunmasına, giderek bu durumun, gerek rücu alacağına gerekse tavanı oluşturan miktara doğrudan etkili bulunması karşısında, kontrol sonucu araştırılarak, kazanma gücü kaybında bir değişiklik olduğunun belirlenmesi halinde, sigortalı tarafından açılan maddi tazminat davasında kesinleşen hesap öğeleri dikkate alınarak sürekli iş göremezlik oranına göre hesap raporunda yapılacak uyarlama ile karar vermek gerekirken, sigortalının kesinleşen meslekte kazanma gücü kaybı oranı belirlenmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması. usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan B. Çiklet ve Gıda San.A.Ş.'ye iadesine. 03.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ... YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ T. 2.4.2002 E. 2002/2339 K. 2002/2758 • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İş Kazası Sonucu Malüliyet Nedeniyle • İŞ KAZASI SONUCU MALÜLİYET NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI Zamanaşımı Başlangıç Tarihinin Belirlenmesi • ZAMANAŞIMI Failin ve Zararın Öğrenildiği Tarihten Başlatılması • ZARARIN ÖĞRENİLDİĞİ TARİH Zararın Varlığı Mahiyeti ve Esaslı Unsurları Hakkında Bir Dava Açma ve Davanın Gerekçelerini Göstermeye Elverişli Bütün Hal ve Şartları Öğrenmesi • KONTROL KAYDININ MEVCUT OLMASI Zamanaşımının Ancak Kesin Malüliyetin Belirlendiği Tarihten Başlatılması 1475/m.73 506/m.11 818/m.46, 47, 125 DAVA ÖZETİ : Zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Somut olayda zararın ne zaman öğrenildiği önem kazanmaktadır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Eğer zararın genişliğini tayin edecek husus, gelişmekte olan bir durum ise zaman aşımı bu gelişme sona ermedikçe başlayamaz. Zararı öğrenme zararın kesin şekilde belli olduğu tarihtir. Kontrol kaydı mevcut ise zaman aşımı ancak kesin malüliyetin belirlendiği tarihten başlatılmalıdır. DAVA : Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR : Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacının 7.2.1992 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu malül kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, bu tür davalarda Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi gereğince uygulanmakta olan zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, usulüne uygun olarak yapılan zaman aşımı itirazı yerinde bulunarak davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Somut olayda, zararın ne zaman öğrenildiği önem kazanmaktadır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerine göstermeye elverişli bütün hal şartları öğrenmiş olması demektir. Eğer zararın genişliğini tayın edecek husus, gelişmekte olan bir durum ise zaman aşımı bu gelişme sona ermedikçe başlayamaz. Zararı öğrenme, zararın kesin şekilde belli olduğu tarihtir. Kontrol kaydı mevcut ise, zamanaşımı ancak kesin maluliyetin belirlendiği tarihten başlatılmalıdır. Dava konusu olayda, sigortalıda SSK Ankara Hastanesinin 19.6.1992 tarihli raporu gereğince % 31 oranında ve SSK Ordu Hastanesi'nin 7.7.1994 tarihli raporu gereğince ise %21 oranında belirlenen meslekte kazanma güç kayıp oranları kontrol kayıtlıdır. Sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilememesi nedeniyle işçi de oluşacak meslekte kazanma güç kayıp oranının hiçbir duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerekir. Sigortalının sürekli iş göremezlik oranı, SSK Ordu Hastanesi'nin 19.3.1996 tarihli raporu ile %36,2 olarak kesinleşmiştir. O halde, sigortalının ancak sürekli iş göremezlik oranındaki kontrol kaydının kaldırıldığı ve sürekli iş göremezlik oranının kesinleştiği 19.3.1996 tarihinde maddi ve manevi tazminatının belirlenmesine esas olacak zararı öğrendiği kabul edilmeli ve zaman aşımı süresinin hesabı bu tarihten itibaren başlatılmalıdır. Yargıtay HGK'nun 15.11.2000 gün ve 1609-1699 sayılı kararı da bu yöndedir. Dava, 13.5.2000 tarihinde açıldığına göre, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolmadığı açık-seçiktir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. ... YARGITAY HUKUK GENEL KURULU T. 23.3.2005 E. 2005/10-129 K. 2005/197 • İŞGÖREMEZLİK ORANI Her Zaman İçin İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanağı ve Değişikliklerin Gelir Bağlama Kararlarına Yansıtılması Zorunluluğu - İtirazda Bulunanın Sıfatı Yönünden Sınırlamaya Yer Verilmediği • MALULİYETİN ARTIŞI Sigortalının Yükselen % 16 Sürekli İşgöremezlik Oranı Gözetilerek Belirlenen Peşin Değerli Gelirlerdeki Artışın Tazmini İstemi - Gerçek Zarar Tavanına Yansıtılması Olanağı Bulunduğu/Kabulü Gereği • GERÇEK ZARAR TAVANI Sigortalının Yükselen % 16 Sürekli İşgöremezlik Oranı Gözetilerek Belirlenen Peşin Değerli Gelirlerdeki Artışın Tazmini İstemi - Kabulü Gereği/Gerçek Zarar Tavanına Yansıtılması Olanağı Bulunduğu • SİGORTALIYA GELİR BAĞLAMA KARARLARI İşgöremezlik Oranı/Her Zaman İçin İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanağı ve Değişikliklerin Kararlara Yansıtılması Zorunluluğu - İtirazda Bulunanın Sıfatı Yönünden Sınırlamaya Yer Verilmediği • İTİRAZDA BULUNANIN SIFATI İşgöremezlik Oranı/Her Zaman İçin İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanağı ve Değişikliklerin Gelir Bağlama Kararlarına Yansıtılması Zorunluluğu - Sıfat Yönünden Sınırlama Bulunmadığı 506/m.25,26,109 DAVA ÖZETİ : 506 sayılı Yasa'nın 25 ve 109. maddelerinde sürekli işgöremezlik oranına her zaman için itiraz ve yeniden kontrol olanağı öngörülmüş olup, yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan değişikliklerin gelir bağlama kararlarına yansıtılması zorunluluğu öngörülmüş, bu anlamda itirazda bulunan ilgilinin sıfatı yönünden herhangi bir sınırlamaya yer verilmediği gibi, yasa kapsamında güvence altına alınan temel sigortalılık haklarının gerçeğe uygun olarak tespiti ve bununla uyumlu hak sağlanması, yasanın ve Sosyal Hukuk Devletinin gereklerindendir. Sıralanan maddi ve hukuki gerekçeler ışığında, ilk rücu davasına ilişkin kararın onanmasına yönelik ilamdaki uyarı doğrultusunda gerekli hesaplama yapılmaksızın yazılı gerekçelerle hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 1. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.10.2003 gün ve 2002/593-450 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 13.4.2004 gün ve 2004/2151-3130 sayılı ilamı ile; ( ... İş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tazminine yönelik ilk rücu davasının yargılaması sürecinde davalının sigortalının meslekte kazanma güç kaybı oranına itirazı üzerine Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunca sigortalının sürekli işgöremezlik oranı % 16 olarak tespit edilmiş, % 15,22 sürekli işgöremezlik oranı gözetilerek yapılan gerçek zarar tavanı hesabına dayalı kabul hükmü, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince sürekli işgöremezlik oranındaki artışın, ileride açılacak davalarda gerçek zarar tavanına yansıtılması olanağı bulunduğu uyarısına yer verilerek onanmıştır. Eldeki davada ise, sigortalının yükselen % 16 sürekli işgöremezlik oranı gözetilerek belirlenen peşin değerli gelirlerdeki artışın tazmini istemi, "maluliyet oranı davacı Sosyal Sigortalar Kurumu ve sigortalı yönünden % 15,20 olarak kesinleşmiştir.Bu maluliyet oranına gerek davacı gerekse sigortalı itiraz etmemiştir. Davalının itirazı üzerine maluliyet % 16 olarak saptanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre itiraz sonucu itiraz edenin itiraz ettiğinden daha fazla kusur ile sorumlu tutulması söz konusu değildir. Bu nedenle maluliyetin artışının talep edilmesi söz konusu değildir" gerekçesiyle kısmen kabule karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 25 ve 109. maddelerinde sürekli işgöremezlik oranına her zaman için itiraz ve yeniden kontrol olanağı öngörülmüş olup, yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan değişikliklerin gelir bağlama kararlarına yansıtılması zorunluluğu öngörülmüş, bu anlamda itirazda bulunan ilgilinin sıfatı yönünden herhangi bir sınırlamaya yer verilmediği gibi, yasa kapsamında güvence altına alınan temel sigortalılık haklarının gerçeğe uygun olarak tespiti ve bununla uyumlu hak sağlanması, yasanın ve Sosyal Hukuk Devletinin gereklerindendir. Sıralanan maddi ve hukuki gerekçeler ışığında, ilk rücu davasına ilişkin kararın onanmasına yönelik ilamdaki uyarı doğrultusunda gerekli hesaplama yapılmaksızın yazılı gerekçelerle hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.. Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.3.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi. ... YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ T. 19.2.2002 E. 2001/9096 K. 2002/1318 • RÜCUAN TAZMİNAT İş Kazasında Malül Kalan Sigortalı İşçi İçin Yapılan Harcamalar Üzerine Uğranılan Kurum Zararı • İŞGÖREMEZLİK ORANI Maddi Zarar Hesabına Doğrudan Etkili Olan Oranın Kesinleşip Kesinleşmediği Araştırılarak Hasıl Olacak Sonuca Göre Karar Verilmesi 506/m.11,26 DAVA ÖZETİ : Gelir bağlama kararında % 32.30 olarak belirlenen meslekte kazanma güç kaybının 1.4.2000 tarihinde kontrol kaydının öngörülmesine rağmen maddi zarar ( Tavan ) hesabına doğrudan etkili bulunan işgöremezlik oranının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir DAVA : İş kazasında malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizden inclenmesi taraflar Avukatınca istenilmesi ve davalı Avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.2.2002 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma gün davalı adına Avukat Hulki Özel ile karşı taraf adına Avukat Yılcan Geylani geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi: KARAR : Dava; 10.8.1996 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli işgöremez duruma giren sigortalı işçi B.Gazi Çelik'e bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin rücuan ödetilmesi istemine ilişkin olup, gelir bağlama kararında % 32.30 olarak belirlenen meslekte kazanma güç kaybının 1.4.2000 tarihinde kontrol kaydının öngörülmesine rağmen maddi zarar ( Tavan ) hesabına doğrudan etkili bulunan işgöremezlik oranının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, Davacı Avukatı yararına takdir edilen 250.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıya, Davalı Avukatı yararına takdir edilen 250.000.000 lira duruşma Avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, 19.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi. ... YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ T. 13.6.2003 E. 2003/3032 K. 2003/4984 • RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI İş Kazasında Malul Kalan Sigortalı İşçi İçin Yapılan Harcamalar Üzerine Uğranılan Kurum Zararının Rücuan Ödetilmesi Talebi • HUSUMET İşyeri İşvereninin Davalıdan Farklı Bir Kişi Olduğunun Tespiti Halinde Davanın Husumetten Reddinin Gerekmesi • İŞYERİNİN DEVRİ Yasal Şartlar Gerçekleştirilerek Devir Yapılması Halinde Kurum Alacaklarına Karşı Devralan Şirketinde Müteselsilen Sorumlu Olması • İŞGÖREMEZLİK ORANI Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Bakımından Gelir Bağlama Kağıdının Kontrol Kaydı Sonucu Sigortalının Kesinleşen Sürekli İş Göremezlik Oranının Belirlenmesinin Gerekmesi • İŞ KAZASINDAN SORUMLULUK İşyerini Yasal Şartları Gerçekleştirerek Devreden Şirketin de İşyerinde Meydana Gelen İş Kazasından 2 Yıl Boyunca Sorumlu Tutulmasının Gerekmesi 506/m.2,4,26 818/m.179 6762/m.451 DAVA ÖZETİ : İş kazasının meydana geldiği tarih itibariyle işyeri işvereni olan ve sigorta olayının vukuunda bu sıfatla %60 kusurlu bulunan N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş'nin sonradan unvan değişikliğine uğramadığının, adı geçen şirketçe işyerinin Borçlar Kanunu madde 179'da öngörülen koşulları içerecek biçimde tüm hak ve borçları ile birlikte davalı İ... A. Ş'ne devredilmediğinin ya da davalı şirkete devri suretiyle infisah etmediğinin yapılacak araştırma sonucu anlaşılması durumunda ise; Kurumun rücu alacağından sadece davada taraf olmayan N... Yürekli Gn. İnş. A.Ş. sorumlu olacağından, davalı İ... A.Ş. hakkındaki iş bu dava husumetten reddedilmelidir. DAVA : Davacı, iş kazasında malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Suna Memlük tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi: KARAR : 1-Dava, 19.06.1994 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya davacı Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının, 506 Sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamında davalı İ... İnş. Tekstil San. Tic. A. Ş.'nden işveren sıfatıyla rücuan tahsili istemine ilişkindir. Hükme dayanak kılınan kusur raporunda; zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde, işveren sıfatıyla davalı Anonim Şirket ile davada taraf olmayan N... Yürekli Genel İnş. A. Ş'ne %60, sigortalıya %40 oranında kusur verilmiştir. 506 Sayılı Yasanın 4.maddesi hükmüne göre işveren aynı Yasanın 2.maddesinde belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek ya da tüzel kişiler olup, somut olayda; iş kazasının meydana geldiği tarih itibariyle işyeri işvereninin bir başka anlatımla sigortalıyı çalıştıranın dava dışı N... Yürekli Gen. İnş. A.Ş. olduğu dosya içeriğinde mevcut bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da, adı geçen; işverenliğe atfedilen %60 kusur payının tamamından su sıfatla sorumludur. Ne ki, davada husumet işveren sıfatıyla İ... İnş. Tekstil San. Tic. A. Ş.'ne yöneltilmiş olmakla; adı geçen şirketin Kurumun rücu alacağından sorumluluğunun saptanmasında; öncelikle her iki şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin araştırılıp irdelenmesi gerekmektedir. Bu yönde; N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş.'nin sonradan ünvan değişikliği ile İ... İnş. Tekstil San. Tic. A.Ş. olması halinde; önceki tüzel kişilik, unvan değişikliği dışında hukuki varlığını devam ettirdiğinden, işverenliğe atfedilen %60 kusur payından davalı İ... A.Ş. şimdiki gibi sorumlu tutulmalıdır. N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş'ne ait işyerinin; iş kazasının vukuundan sonra, Borçlar Kanunu madde 179'da öngörülen yasal koşulları içerecek biçimde tüm hak ve borçları ile birlikte ayrı tüzel kişiliği haiz davalı şirkete devredildiğinin saptanması durumunda ise; davalı İ... A. Ş'nin devralan şirket sıfatıyla; bu devir keyfiyetini alacaklı Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbar etmesi yada gazetelerde ilan etmiş bulunması koşuluyla, Borçlar Kanununun anılan maddesi hükmü kapsamında, Kurumun rücu alacağından sorumlu tutulması gerekecektir. Bu bağlamda, zararlandırıcı sigorta olayının vukuunda kusuru olup da, işletmeyi sonradan Kurumun rücu alacağına ilişkin borcu da kapsayacak biçimde tüm hak ve borçları ile birlikte 3.kişiye devreden işveren N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş.'ninde; yine aynı madde kapsamında devreden şirket olarak, muaccel Kurum alacağı için devir keyfiyetinin ihbar yada ilan tarihinden, sonradan muaccel olacak rücu alacağı içinde muacceliyet tarihinden itibaren 2 yıl müddetle devralan şirketle birlikte müteselsil nitelikteki hukuki sorumluluğu devam edecektir. Davada taraf olmayan N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş'nin Türk Ticaret Kanunu madde 451/2 kapsamında, davalı şirkete devri suretiyle infisah etmesi durumunda ise; katılan Anonim Şirket tüm aktif ve pasifiyle devralan şirkete geçeceğinden giderek infisah eden şirketin malları ve borçları tediye ve temin edilinceye kadar devralan şirketçe idare olunacağından; bu hukuki statüde de davacı İ... A. Ş., devralan şirket sıfatıyla Kurumun rücu alacağından sorumlu olacaktır. İş kazasının meydana geldiği tarih itibariyle işyeri işvereni olan ve sigorta olayının vukuunda bu sıfatla %60 kusurlu bulunan N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş'nin sonradan unvan değişikliğine uğramadığının, adı geçen şirketçe işyerinin Borçlar Kanunu madde 179'da öngörülen koşulları içerecek biçimde tüm hak ve borçları ile birlikte davalı İ... A. Ş'ne devredilmediğinin ya da davalı şirkete devri suretiyle infisah etmediğinin yapılacak araştırma sonucu anlaşılması durumunda ise; Kurumun rücu alacağından sadece davada taraf olmayan N... Yürekli Gn. İnş. A.Ş. sorumlu olacağından, davalı İ... A.Ş. hakkındaki iş bu dava husumetten reddedilmelidir. 3-Kabule göre de; iş kazası sonucu sigortalıda oluşan %38 meslekte kazanma gücü kaybı oranı bakımından gelir bağlama kağıdının bu hususun gerekmesi giderek bu hususun gerek rücu alacağı miktarına ( iç tavana ) gerekse dış tavana doğrudan etkili bulunması itibariyle iş bu kontrol kaydı sonucu giderek sigortalının kesinleşen sürekli iş göremezlik oranı araştırılıp saptanmalıdır. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. ... YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ T. 13.4.2004 E. 2004/2151 K. 2004/3130 • RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI İş Kazası Sonucu Sürekli İş Göremezlik Durumuna Giren Sigortalıya Bağlanan Peşin Değerli Gelirlerle Yapılan Harcama ve Ödemeler Nedeniyle Uğranılan Zarar İstemi • SÜREKLİ İŞGÖREMEZLİK ORANI 506 Sayılı Yasada Sürekli İşgöremezlik Oranına Her Zaman için İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanığı Öngörülmesi • SOSYAL HUKUK DEVLETİ Yasa Kapsamında Güvence Altına Alınan Temel Sigortalılık Haklarının Gerçeğe Uygun Olarak Tespiti ve Bununla Uyumlu Hak Sağlanmasının Bu İlkenin Gereklerinden Olması • İŞGÖREMEZLİK ORANINDA DEĞİŞİKLİK OLMASI Bu Oran Her Zaman için İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanağı Öngörüldüğünden Ortaya Çıkan Değişikliklerin Gelir Bağlama Kararlarına Yansıtılması 506/m.25,26,109 DAVA ÖZETİ : 506 sayılı Yasa'nın 25. ve 109. maddelerinde sürekli işgöremezlik oranına her zaman için itiraz ve yeniden kontrol olanağı öngörülmüş olup, yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan değişikliklerin gelir bağlama kararlarına yansıtılması zorunluluğu öngörülmüş, bu anlamda itirazda bulunan ilgilinin sıfatı yönünden herhangi bir sınırlamaya yer verilmediği gibi, yasa kapsamında güvence altına alınan temel sigortalılık haklarının gerçeğe uygun olarak tespiti ve bununla uyumlu hak sağlanması, yasanın ve Sosyal Hukuk Devletinin gereklerindendir. DAVA : Davacı, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: KARAR : İş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tazminine yönelik ilk rücu davasının yargılaması sürecinde davalının sigortalının meslekte kazanma güç kaybı oranına itirazı üzerine Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunca sigortalının sürekli işgöremezlik oranı %16 olarak tespit edilmiş, %15,22 sürekli işgöremezlik oranı gözetilerek yapılan gerçek zarar tavanı hesabına dayalı kabul hükmü, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince sürekli işgöremezlik oranındaki artışın, ileride açılacak davalarda gerçek zarar tavanına yansıtılması olanağı bulunduğu uyarısına yer verilerek onanmıştır. Eldeki davada ise, sigortalının yükselen %16 sürekli işgöremezlik oranı gözetilerek belirlenen peşin değerli gelirlerdeki artışın tazmini istemi, "malûliyet oranı davacı Sosyal Sigortalar Kurumu ve sigortalı yönünden %15,20 olarak kesinleşmiştir. Bu malûliyet oranına gerek davacı gerekse sigortalı itiraz etmemiştir. Davalının itirazı üzerine malûliyet %16 olarak saptanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre itiraz sonucu itiraz edenin itiraz ettiğinden daha fazla kusur ile sorumlu tutulması söz konusu değildir. Bu nedenle malûliyetin artışının talep edilmesi söz konusu değildir" gerekçesiyle kısmen kabule karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 25. ve 109. maddelerinde sürekli işgöremezlik oranına her zaman için itiraz ve yeniden kontrol olanağı öngörülmüş olup, yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan değişikliklerin gelir bağlama kararlarına yansıtılması zorunluluğu öngörülmüş, bu anlamda itirazda bulunan ilgilinin sıfatı yönünden herhangi bir sınırlamaya yer verilmediği gibi, yasa kapsamında güvence altına alınan temel sigortalılık haklarının gerçeğe uygun olarak tespiti ve bununla uyumlu hak sağlanması, yasanın ve Sosyal Hukuk Devletinin gereklerindendir. Sıralanan maddi ve hukuki gerekçeler ışığında, ilk rücu davasına ilişkin kararın onanmasına yönelik ilamdaki uyarı doğrultusunda gerekli hesaplama yapılmaksızın yazılı gerekçelerle hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ
T. 3.7.2006 E. 2006/3357 K. 2006/10142
Sigortalı Tarafından Açılan Maddi Tazminat Davasında Kesinleşen Hesap Öğeleri Dikkate Alınarak Sürekli İş Göremezlik Oranına Göre Hesap Raporunda Yapılacak Uyarlama İle Karar Vermek Gereği
• KONTROL KAYDI SONUCUNUN BEKLENMESİ ZORUNLULUĞU
Kazanma Gücü Kaybında Bir Değişiklik Olduğunun Belirlenmesi Halinde Sigortalı Tarafından Açılan Maddi Tazminat Davasında Kesinleşen Hesap Öğeleri Dikkate Alınması Gereği
Oranı Belirlenmeden Eksik İnceleme ve Araştırma Sonucu Hüküm Kurulması Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu 506/m.26
DAVA ÖZETİ : Dava; 03.01.2002 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir. Dosya içerisinde bulunan gelir bağlama kararında, sigortalıda oluşan %18 meslekte kazanma gücü kaybı oranı bakımından, 01.04.2005 tarihinde kontrol kaydı bulunmasına, giderek bu durumun gerek rücu alacağına gerekse tavanı oluşturan miktara doğrudan etkili bulunması karşısında, kontrol sonucu araştırılarak, kazanma gücü kaybında bir değişiklik olduğunun belirlenmesi halinde, sigortalı tarafından açılan maddi tazminat davasında kesinleşen hesap öğeleri dikkate alınarak sürekli iş göremezlik oranına göre hesap raporunda yapılacak uyarlama ile karar vermek gerekirken, sigortalının kesinleşen meslekte kazanma gücü kaybı oranı belirlenmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
DAVA : Davacı, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır. Hükmün, davalılardan B. Çiklet ve Gıda San. A.Ş. Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M. Ş. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; 03.01.2002 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
Dosya içerisinde bulunan gelir bağlama kararında, sigortalıda oluşan % 18 meslekte kazanma gücü kaybı oranı bakımından. 01.04.2005 tarihinde kontrol kaydı bulunmasına, giderek bu durumun, gerek rücu alacağına gerekse tavanı oluşturan miktara doğrudan etkili bulunması karşısında, kontrol sonucu araştırılarak, kazanma gücü kaybında bir değişiklik olduğunun belirlenmesi halinde, sigortalı tarafından açılan maddi tazminat davasında kesinleşen hesap öğeleri dikkate alınarak sürekli iş göremezlik oranına göre hesap raporunda yapılacak uyarlama ile karar vermek gerekirken, sigortalının kesinleşen meslekte kazanma gücü kaybı oranı belirlenmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması. usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan B. Çiklet ve Gıda San.A.Ş.'ye iadesine. 03.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...
YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ
T. 2.4.2002 E. 2002/2339 K. 2002/2758
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
İş Kazası Sonucu Malüliyet Nedeniyle
Zamanaşımı Başlangıç Tarihinin Belirlenmesi
• ZAMANAŞIMI
Failin ve Zararın Öğrenildiği Tarihten Başlatılması
• ZARARIN ÖĞRENİLDİĞİ TARİH
Zararın Varlığı Mahiyeti ve Esaslı Unsurları Hakkında Bir Dava Açma ve Davanın Gerekçelerini Göstermeye Elverişli Bütün Hal ve Şartları Öğrenmesi
• KONTROL KAYDININ MEVCUT OLMASI
Zamanaşımının Ancak Kesin Malüliyetin Belirlendiği Tarihten Başlatılması 1475/m.73 506/m.11 818/m.46, 47, 125
DAVA ÖZETİ : Zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Somut olayda zararın ne zaman öğrenildiği önem kazanmaktadır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Eğer zararın genişliğini tayin edecek husus, gelişmekte olan bir durum ise zaman aşımı bu gelişme sona ermedikçe başlayamaz. Zararı öğrenme zararın kesin şekilde belli olduğu tarihtir. Kontrol kaydı mevcut ise zaman aşımı ancak kesin malüliyetin belirlendiği tarihten başlatılmalıdır.
DAVA : Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacının 7.2.1992 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu malül kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, bu tür davalarda Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi gereğince uygulanmakta olan zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, usulüne uygun olarak yapılan zaman aşımı itirazı yerinde bulunarak davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Somut olayda, zararın ne zaman öğrenildiği önem kazanmaktadır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerine göstermeye elverişli bütün hal şartları öğrenmiş olması demektir. Eğer zararın genişliğini tayın edecek husus, gelişmekte olan bir durum ise zaman aşımı bu gelişme sona ermedikçe başlayamaz. Zararı öğrenme, zararın kesin şekilde belli olduğu tarihtir. Kontrol kaydı mevcut ise, zamanaşımı ancak kesin maluliyetin belirlendiği tarihten başlatılmalıdır.
Dava konusu olayda, sigortalıda SSK Ankara Hastanesinin 19.6.1992 tarihli raporu gereğince % 31 oranında ve SSK Ordu Hastanesi'nin 7.7.1994 tarihli raporu gereğince ise %21 oranında belirlenen meslekte kazanma güç kayıp oranları kontrol kayıtlıdır. Sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilememesi nedeniyle işçi de oluşacak meslekte kazanma güç kayıp oranının hiçbir duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerekir. Sigortalının sürekli iş göremezlik oranı, SSK Ordu Hastanesi'nin 19.3.1996 tarihli raporu ile %36,2 olarak kesinleşmiştir. O halde, sigortalının ancak sürekli iş göremezlik oranındaki kontrol kaydının kaldırıldığı ve sürekli iş göremezlik oranının kesinleştiği 19.3.1996 tarihinde maddi ve manevi tazminatının belirlenmesine esas olacak zararı öğrendiği kabul edilmeli ve zaman aşımı süresinin hesabı bu tarihten itibaren başlatılmalıdır. Yargıtay HGK'nun 15.11.2000 gün ve 1609-1699 sayılı kararı da bu yöndedir. Dava, 13.5.2000 tarihinde açıldığına göre, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolmadığı açık-seçiktir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
T. 23.3.2005 E. 2005/10-129 K. 2005/197
Her Zaman İçin İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanağı ve Değişikliklerin Gelir Bağlama Kararlarına Yansıtılması Zorunluluğu - İtirazda Bulunanın Sıfatı Yönünden Sınırlamaya Yer Verilmediği
• MALULİYETİN ARTIŞI
Sigortalının Yükselen % 16 Sürekli İşgöremezlik Oranı Gözetilerek Belirlenen Peşin Değerli Gelirlerdeki Artışın Tazmini İstemi - Gerçek Zarar Tavanına Yansıtılması Olanağı Bulunduğu/Kabulü Gereği
• GERÇEK ZARAR TAVANI
Sigortalının Yükselen % 16 Sürekli İşgöremezlik Oranı Gözetilerek Belirlenen Peşin Değerli Gelirlerdeki Artışın Tazmini İstemi - Kabulü Gereği/Gerçek Zarar Tavanına Yansıtılması Olanağı Bulunduğu
• SİGORTALIYA GELİR BAĞLAMA KARARLARI
İşgöremezlik Oranı/Her Zaman İçin İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanağı ve Değişikliklerin Kararlara Yansıtılması Zorunluluğu - İtirazda Bulunanın Sıfatı Yönünden Sınırlamaya Yer Verilmediği
• İTİRAZDA BULUNANIN SIFATI
İşgöremezlik Oranı/Her Zaman İçin İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanağı ve Değişikliklerin Gelir Bağlama Kararlarına Yansıtılması Zorunluluğu - Sıfat Yönünden Sınırlama Bulunmadığı 506/m.25,26,109
DAVA ÖZETİ : 506 sayılı Yasa'nın 25 ve 109. maddelerinde sürekli işgöremezlik oranına her zaman için itiraz ve yeniden kontrol olanağı öngörülmüş olup, yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan değişikliklerin gelir bağlama kararlarına yansıtılması zorunluluğu öngörülmüş, bu anlamda itirazda bulunan ilgilinin sıfatı yönünden herhangi bir sınırlamaya yer verilmediği gibi, yasa kapsamında güvence altına alınan temel sigortalılık haklarının gerçeğe uygun olarak tespiti ve bununla uyumlu hak sağlanması, yasanın ve Sosyal Hukuk Devletinin gereklerindendir. Sıralanan maddi ve hukuki gerekçeler ışığında, ilk rücu davasına ilişkin kararın onanmasına yönelik ilamdaki uyarı doğrultusunda gerekli hesaplama yapılmaksızın yazılı gerekçelerle hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 1. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.10.2003 gün ve 2002/593-450 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 13.4.2004 gün ve 2004/2151-3130 sayılı ilamı ile;
( ... İş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tazminine yönelik ilk rücu davasının yargılaması sürecinde davalının sigortalının meslekte kazanma güç kaybı oranına itirazı üzerine Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunca sigortalının sürekli işgöremezlik oranı % 16 olarak tespit edilmiş, % 15,22 sürekli işgöremezlik oranı gözetilerek yapılan gerçek zarar tavanı hesabına dayalı kabul hükmü, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince sürekli işgöremezlik oranındaki artışın, ileride açılacak davalarda gerçek zarar tavanına yansıtılması olanağı bulunduğu uyarısına yer verilerek onanmıştır.
Eldeki davada ise, sigortalının yükselen % 16 sürekli işgöremezlik oranı gözetilerek belirlenen peşin değerli gelirlerdeki artışın tazmini istemi, "maluliyet oranı davacı Sosyal Sigortalar Kurumu ve sigortalı yönünden % 15,20 olarak kesinleşmiştir.Bu maluliyet oranına gerek davacı gerekse sigortalı itiraz etmemiştir. Davalının itirazı üzerine maluliyet % 16 olarak saptanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre itiraz sonucu itiraz edenin itiraz ettiğinden daha fazla kusur ile sorumlu tutulması söz konusu değildir. Bu nedenle maluliyetin artışının talep edilmesi söz konusu değildir" gerekçesiyle kısmen kabule karar verilmiştir.
506 sayılı Yasa'nın 25 ve 109. maddelerinde sürekli işgöremezlik oranına her zaman için itiraz ve yeniden kontrol olanağı öngörülmüş olup, yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan değişikliklerin gelir bağlama kararlarına yansıtılması zorunluluğu öngörülmüş, bu anlamda itirazda bulunan ilgilinin sıfatı yönünden herhangi bir sınırlamaya yer verilmediği gibi, yasa kapsamında güvence altına alınan temel sigortalılık haklarının gerçeğe uygun olarak tespiti ve bununla uyumlu hak sağlanması, yasanın ve Sosyal Hukuk Devletinin gereklerindendir.
Sıralanan maddi ve hukuki gerekçeler ışığında, ilk rücu davasına ilişkin kararın onanmasına yönelik ilamdaki uyarı doğrultusunda gerekli hesaplama yapılmaksızın yazılı gerekçelerle hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.3.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.
T. 19.2.2002 E. 2001/9096 K. 2002/1318
• RÜCUAN TAZMİNAT
İş Kazasında Malül Kalan Sigortalı İşçi İçin Yapılan Harcamalar Üzerine Uğranılan Kurum Zararı
• İŞGÖREMEZLİK ORANI
Maddi Zarar Hesabına Doğrudan Etkili Olan Oranın Kesinleşip Kesinleşmediği Araştırılarak Hasıl Olacak Sonuca Göre Karar Verilmesi 506/m.11,26
DAVA ÖZETİ :
Gelir bağlama kararında % 32.30 olarak belirlenen meslekte kazanma güç kaybının 1.4.2000 tarihinde kontrol kaydının öngörülmesine rağmen maddi zarar ( Tavan ) hesabına doğrudan etkili bulunan işgöremezlik oranının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir
DAVA : İş kazasında malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizden inclenmesi taraflar Avukatınca istenilmesi ve davalı Avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.2.2002 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma gün davalı adına Avukat Hulki Özel ile karşı taraf adına Avukat Yılcan Geylani geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dava; 10.8.1996 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli işgöremez duruma giren sigortalı işçi B.Gazi Çelik'e bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin rücuan ödetilmesi istemine ilişkin olup, gelir bağlama kararında % 32.30 olarak belirlenen meslekte kazanma güç kaybının 1.4.2000 tarihinde kontrol kaydının öngörülmesine rağmen maddi zarar ( Tavan ) hesabına doğrudan etkili bulunan işgöremezlik oranının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, Davacı Avukatı yararına takdir edilen 250.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıya, Davalı Avukatı yararına takdir edilen 250.000.000 lira duruşma Avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, 19.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ T. 13.6.2003 E. 2003/3032 K. 2003/4984
• RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI
İş Kazasında Malul Kalan Sigortalı İşçi İçin Yapılan Harcamalar Üzerine Uğranılan Kurum Zararının Rücuan Ödetilmesi Talebi
• HUSUMET
İşyeri İşvereninin Davalıdan Farklı Bir Kişi Olduğunun Tespiti Halinde Davanın Husumetten Reddinin Gerekmesi
• İŞYERİNİN DEVRİ
Yasal Şartlar Gerçekleştirilerek Devir Yapılması Halinde Kurum Alacaklarına Karşı Devralan Şirketinde Müteselsilen Sorumlu Olması
Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Bakımından Gelir Bağlama Kağıdının Kontrol Kaydı Sonucu Sigortalının Kesinleşen Sürekli İş Göremezlik Oranının Belirlenmesinin Gerekmesi
İşyerini Yasal Şartları Gerçekleştirerek Devreden Şirketin de İşyerinde Meydana Gelen İş Kazasından 2 Yıl Boyunca Sorumlu Tutulmasının Gerekmesi 506/m.2,4,26 818/m.179 6762/m.451
DAVA ÖZETİ : İş kazasının meydana geldiği tarih itibariyle işyeri işvereni olan ve sigorta olayının vukuunda bu sıfatla %60 kusurlu bulunan N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş'nin sonradan unvan değişikliğine uğramadığının, adı geçen şirketçe işyerinin Borçlar Kanunu madde 179'da öngörülen koşulları içerecek biçimde tüm hak ve borçları ile birlikte davalı İ... A. Ş'ne devredilmediğinin ya da davalı şirkete devri suretiyle infisah etmediğinin yapılacak araştırma sonucu anlaşılması durumunda ise; Kurumun rücu alacağından sadece davada taraf olmayan N... Yürekli Gn. İnş. A.Ş. sorumlu olacağından, davalı İ... A.Ş. hakkındaki iş bu dava husumetten reddedilmelidir.
DAVA : Davacı, iş kazasında malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Suna Memlük tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1-Dava, 19.06.1994 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya davacı Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının, 506 Sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamında davalı İ... İnş. Tekstil San. Tic. A. Ş.'nden işveren sıfatıyla rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Hükme dayanak kılınan kusur raporunda; zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde, işveren sıfatıyla davalı Anonim Şirket ile davada taraf olmayan N... Yürekli Genel İnş. A. Ş'ne %60, sigortalıya %40 oranında kusur verilmiştir. 506 Sayılı Yasanın 4.maddesi hükmüne göre işveren aynı Yasanın 2.maddesinde belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek ya da tüzel kişiler olup, somut olayda; iş kazasının meydana geldiği tarih itibariyle işyeri işvereninin bir başka anlatımla sigortalıyı çalıştıranın dava dışı N... Yürekli Gen. İnş. A.Ş. olduğu dosya içeriğinde mevcut bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da, adı geçen; işverenliğe atfedilen %60 kusur payının tamamından su sıfatla sorumludur.
Ne ki, davada husumet işveren sıfatıyla İ... İnş. Tekstil San. Tic. A. Ş.'ne yöneltilmiş olmakla; adı geçen şirketin Kurumun rücu alacağından sorumluluğunun saptanmasında; öncelikle her iki şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin araştırılıp irdelenmesi gerekmektedir.
Bu yönde; N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş.'nin sonradan ünvan değişikliği ile İ... İnş. Tekstil San. Tic. A.Ş. olması halinde; önceki tüzel kişilik, unvan değişikliği dışında hukuki varlığını devam ettirdiğinden, işverenliğe atfedilen %60 kusur payından davalı İ... A.Ş. şimdiki gibi sorumlu tutulmalıdır.
N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş'ne ait işyerinin; iş kazasının vukuundan sonra, Borçlar Kanunu madde 179'da öngörülen yasal koşulları içerecek biçimde tüm hak ve borçları ile birlikte ayrı tüzel kişiliği haiz davalı şirkete devredildiğinin saptanması durumunda ise; davalı İ... A. Ş'nin devralan şirket sıfatıyla; bu devir keyfiyetini alacaklı Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbar etmesi yada gazetelerde ilan etmiş bulunması koşuluyla, Borçlar Kanununun anılan maddesi hükmü kapsamında, Kurumun rücu alacağından sorumlu tutulması gerekecektir.
Bu bağlamda, zararlandırıcı sigorta olayının vukuunda kusuru olup da, işletmeyi sonradan Kurumun rücu alacağına ilişkin borcu da kapsayacak biçimde tüm hak ve borçları ile birlikte 3.kişiye devreden işveren N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş.'ninde; yine aynı madde kapsamında devreden şirket olarak, muaccel Kurum alacağı için devir keyfiyetinin ihbar yada ilan tarihinden, sonradan muaccel olacak rücu alacağı içinde muacceliyet tarihinden itibaren 2 yıl müddetle devralan şirketle birlikte müteselsil nitelikteki hukuki sorumluluğu devam edecektir.
Davada taraf olmayan N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş'nin Türk Ticaret Kanunu madde 451/2 kapsamında, davalı şirkete devri suretiyle infisah etmesi durumunda ise; katılan Anonim Şirket tüm aktif ve pasifiyle devralan şirkete geçeceğinden giderek infisah eden şirketin malları ve borçları tediye ve temin edilinceye kadar devralan şirketçe idare olunacağından; bu hukuki statüde de davacı İ... A. Ş., devralan şirket sıfatıyla Kurumun rücu alacağından sorumlu olacaktır.
İş kazasının meydana geldiği tarih itibariyle işyeri işvereni olan ve sigorta olayının vukuunda bu sıfatla %60 kusurlu bulunan N... Yürekli Gen. İnş. A. Ş'nin sonradan unvan değişikliğine uğramadığının, adı geçen şirketçe işyerinin Borçlar Kanunu madde 179'da öngörülen koşulları içerecek biçimde tüm hak ve borçları ile birlikte davalı İ... A. Ş'ne devredilmediğinin ya da davalı şirkete devri suretiyle infisah etmediğinin yapılacak araştırma sonucu anlaşılması durumunda ise; Kurumun rücu alacağından sadece davada taraf olmayan N... Yürekli Gn. İnş. A.Ş. sorumlu olacağından, davalı İ... A.Ş. hakkındaki iş bu dava husumetten reddedilmelidir.
3-Kabule göre de; iş kazası sonucu sigortalıda oluşan %38 meslekte kazanma gücü kaybı oranı bakımından gelir bağlama kağıdının bu hususun gerekmesi giderek bu hususun gerek rücu alacağı miktarına ( iç tavana ) gerekse dış tavana doğrudan etkili bulunması itibariyle iş bu kontrol kaydı sonucu giderek sigortalının kesinleşen sürekli iş göremezlik oranı araştırılıp saptanmalıdır.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T. 13.4.2004 E. 2004/2151 K. 2004/3130
İş Kazası Sonucu Sürekli İş Göremezlik Durumuna Giren Sigortalıya Bağlanan Peşin Değerli Gelirlerle Yapılan Harcama ve Ödemeler Nedeniyle Uğranılan Zarar İstemi
• SÜREKLİ İŞGÖREMEZLİK ORANI
506 Sayılı Yasada Sürekli İşgöremezlik Oranına Her Zaman için İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanığı Öngörülmesi
• SOSYAL HUKUK DEVLETİ
Yasa Kapsamında Güvence Altına Alınan Temel Sigortalılık Haklarının Gerçeğe Uygun Olarak Tespiti ve Bununla Uyumlu Hak Sağlanmasının Bu İlkenin Gereklerinden Olması
• İŞGÖREMEZLİK ORANINDA DEĞİŞİKLİK OLMASI
Bu Oran Her Zaman için İtiraz ve Yeniden Kontrol Olanağı Öngörüldüğünden Ortaya Çıkan Değişikliklerin Gelir Bağlama Kararlarına Yansıtılması 506/m.25,26,109
506 sayılı Yasa'nın 25. ve 109. maddelerinde sürekli işgöremezlik oranına her zaman için itiraz ve yeniden kontrol olanağı öngörülmüş olup, yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan değişikliklerin gelir bağlama kararlarına yansıtılması zorunluluğu öngörülmüş, bu anlamda itirazda bulunan ilgilinin sıfatı yönünden herhangi bir sınırlamaya yer verilmediği gibi, yasa kapsamında güvence altına alınan temel sigortalılık haklarının gerçeğe uygun olarak tespiti ve bununla uyumlu hak sağlanması, yasanın ve Sosyal Hukuk Devletinin gereklerindendir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : İş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tazminine yönelik ilk rücu davasının yargılaması sürecinde davalının sigortalının meslekte kazanma güç kaybı oranına itirazı üzerine Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunca sigortalının sürekli işgöremezlik oranı %16 olarak tespit edilmiş, %15,22 sürekli işgöremezlik oranı gözetilerek yapılan gerçek zarar tavanı hesabına dayalı kabul hükmü, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince sürekli işgöremezlik oranındaki artışın, ileride açılacak davalarda gerçek zarar tavanına yansıtılması olanağı bulunduğu uyarısına yer verilerek onanmıştır.
Eldeki davada ise, sigortalının yükselen %16 sürekli işgöremezlik oranı gözetilerek belirlenen peşin değerli gelirlerdeki artışın tazmini istemi, "malûliyet oranı davacı Sosyal Sigortalar Kurumu ve sigortalı yönünden %15,20 olarak kesinleşmiştir. Bu malûliyet oranına gerek davacı gerekse sigortalı itiraz etmemiştir. Davalının itirazı üzerine malûliyet %16 olarak saptanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre itiraz sonucu itiraz edenin itiraz ettiğinden daha fazla kusur ile sorumlu tutulması söz konusu değildir. Bu nedenle malûliyetin artışının talep edilmesi söz konusu değildir" gerekçesiyle kısmen kabule karar verilmiştir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.